Futbol böyle bir şey işte. Ne kadar iyi top oynarsanız oynayın, ne kadar çok pozisyon bulup, ne kadar üstün performans sergilerseniz sergileyin, golü bulamıyorsanız, bunların hiçbirinin anlamı kalmıyor zaten.
Bunun en canlı ve son örneğini Keçiörengücü maçında gördük. Rakip takım üst düzey bir futbol oynadı mı, hayır oynamadı. Erzurumspor takımını etkisi altına alabildi mi, hayır alamadı. Maçın ilk 10 dakikalık bölümünde birkaç atak geliştirmiş olsalar da, aslında maçın genelinde üstün olan takım Erzurumspor’du. İkinci yadrıya kadar rakip takımı neredeyse boğduk diyebilirim, üst üste geliştirdiğimiz ataklar, harcadığımız gol pozisyonları falan derken, rakip kalede bulamadığımız gol, dönüp dolaşıp maçın bitimine doğru bizim kalemizde gerçekleşti.
Futbolun felsefesi bu, ne yapıp edip golü bulacaksın! Ne yapıp edip, rakip takıma fırsat vermeyeceksin! Dün kaçırdığımız çok sayıda gol pozisyonu, bu işlerin şansa bırakılmaması gerektiğini çok açık biçimde bize gösterdi.
Keçiören maçında Eren Tozlu’nun performansı çok kötüydü, zaten sezon başından bu yana öyle göz dolduran bir performansıda zaten yoktu. Roşhevel yine aynı, o da hiç varlığını gösteremedi. Orta sahanın hareketli topçusu Estrella ise, son haftaların en kötü futbolunu oynadı belkide. Yani ne yaptığını ben dahil hiç kimse anlamadı. Pas hataları, top kaptırmalar, rakip takım oyuncularına geçit verme gibi daha birçok kusurla takımını karşı karşıya bıraktı Estrella. Bana sorarsanız bu maçın hakikaten bir tek yıldızı vardı, oda Mustafa Yumlu idi. Sahanın her yanındaydı, rakip takımı hem ileri boğdu, hem kendi kademesinde boğdu. Ama takdir edersiniz ki, tek başına Mustafa’nın gayretiyle mümkün olmuyor bu işler. Genel anlamda takımımız güzel mücadele etti, fakat puan rakip takımın oldu. Yapacak bir şey yok, buda son haftalarda oynadığımız futbolun nazarlığı olsun diyelim ve üzerinde durmadan önümüzdeki haftanın maçlarına bakalım artık. Tabi bunu yaparken ders çıkarmayıda ihmal etmeyelim.