ASAL Araştırma Şirketi, İstanbul’da yerel seçimlerle ilgili bir anket yapmış. Ankette, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bu Pazar seçim olsa oy verir misiniz diye sorulmuş. Rakamlar çok ilginç, oy veririm diyenler yüzde 41, oy vermem diyenler yüzde 46 olmuş. Kararsızlar yüzde 8, cevap vermeyenler ise yüzde 4’te kalmış.
Şimdi toplayın bu kararsızlarla cevap vermeyenleri, eder yüzde 12. Ekleyin bunları oy vermem diyenlerin oranına; etti mi size yüzde 58. Yani yüzde 41’e karşı, yüzde 58. Tabi bunu söyleyen seçmen, daha İmamoğlu’nun karşısına kimin çıkacağını bilmiyor. Hele Cumhur İttifakı İstanbul için şöyle okkalı ve adam akıllı bir aday çıkartsın, siz o zaman görün işte şamatayı.
O oranlar nasıl da bir anda ters düz oluyor, görürsünüz. Düşünün ki, daha ortada İmamoğlu’nun rakibi yok rakibi. Buna rağmen seçimi kaybetme ihtimali yüzde 58 olan İmamoğlu, rakibi belli olduktan sonra ne yapacak?
Ne yapacağı belli değil mi; bırakıp gerisin geri öyle bir kaçacak ki, arkasına bile bakmayacak.
İşte tam da burada Cumhur İttifakı adayı daha büyük bir öneme haiz oluyor. Eğer AK Parti ve MHP, üzerinde herkesin ittifak edeceği bir isim bulur, toplumsal mutabakatı da sağlayabilirse; İmamoğlu’nu bir kaşık suda boğar, ezer ve geçer. Her gün tarihe ayrı bir not düşmek adına söylüyorum; bu yüzden bunu da yazın lütfen bir kenara.
Ekrem İmamoğlu zannediyor ki, İBB’de seçim kazanmak CHP’yi ele geçirmek gibi bir şey. Halbuki hiç alakası yok; Ekrem İmamoğlu CHP içerisinde çektiği operasyonları İstanbul üzerinde çekemeyecek. 31 Mart tarihinde ise, kesinlikle ve kesinlikle gülen taraf Cumhur İttifakı olacak. Tabi bir de CHP Genel Başkanı Özgür Özel. Sonuçta o da üzerindeki baskıdan kurtulmakla kalmayacak, emanetçi başkan söylemlerinden de kurtulmuş olacak.