AKIL NEYİ EMREDER?

Erzurum’da son bir haftadır kar yağışının maşallahı var.
Kabul edelim, özellikle şu son birkaç yıldır, kış aylarını mevsim normallerinin dışında yaşıyoruz.
Hem kar yağışı az, hem hava sıcaklıkları yüksek.
Bu belki hepimizin hoşuna gidiyor, ancak şunun bilinmesinde fayda var ki, her şey vaktinde ve zamanında güzel.
Şöyle ki;
Karın az yağması demek; Erzurum gibi şehirlerde tarımsal ve bitkisel üretimin yavan kalması demek…
Kış ortasında hava sıcaklıklarının artması ise, uyanan toprağın muhtemel bir don afetinden zarar görmesi demek.
Bunu geçmiş yıllarda yaşadık, hatta geçen yıl bile yaşadık…
Üretimin ve hele ki tarımsal üretimin artık çok büyük bir ihtiyaç ve gereklilik haline dönüştüğü ülkemizde, yağışların getirdiği bereketi gayretimizle de taçlandırmamız gerek.
Devletin buna yönelik bir takım tedbirleri var, yenileri de ardı sıra gelecektir mutlaka.
Ama şurası bir gerçek ki, üreticilerimizin ve çiftçilerimizin çok büyük teşvik ve desteklere ihtiyacı var.
Akaryakıt ve mazot fiyatları malum; bu şartlarda çiftçilerden üretim yapmasını beklemek; hepimiz biliyoruz ki boş bir beklentiden öteye gitmez.
Ama çiftçimizin elinden tutar ve ona gerekli desteği ya da teşvikleri verirsek, üretim seferberliğine çok büyük bir katkıda bulunmuş oluruz.
Hazreti Yusuf kıssasını hatırlayın!
7 sene bolluk, 7 sene kıtlık…
Önümüzdeki 7 senede biz ne görürüz, bilmiyoruz…
Ama Yusuf olamasak bile en azından onun gösterdiği yolu pekala izleyebiliriz…
Yağ fiyaskosunu gördük, kötü niyetli yaklaşımların Ayçiçek yağı üzerinden nasıl bir algı oluşturmaya çalıştığını da gördük.
O halde akıl bize tedbir almayı emreder!
Bize de o aklın hakkını vermek düşer, vesselam!