Dünkü yazımda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yerel seçim tutarsızlığını yazmıştım. Hatta yazımın sonunu da, Akşener ve İyi Partilileri selamete çıkartacak tek yolun yuvalarına geri dönmeleri şeklinde bağlamıştım.
Bilmeyenler için tekrar hatırlatayım.
Ben İYİ Parti’nin Erzurum’da kurucu İl Başkanı olarak görevlendirilmiş ve tüm teşkilatlarını da Erzurum’da kendi ellerimle kurmuştum.
MHP’liydim, MHP’deydim ve bugün İYİ Parti’de siyaset yaptığını düşünen niceleri gibi, ben de oraya partimden istifa ederek gitmiştim.
Bazı şeyleri demek ki yaşayarak tecrübe etmek gerekiyormuş; ben de milliyetçi ve muhafazakar bir düşüncenin İYİ Parti çatısı altında barınamayacağına kanaat getirdiğimden yollarımı ayırdım.
Başlıca sebebe gelince: İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin yenilenmesine karar verilmişti ve Erzurum İl Başkanı olduğum İYİ Parti, İstanbul seçimlerinde HDP ile birlikte İmamoğlu’nu destekleme kararı aldı. Bunu kabul edemez, içime sindiremezdim. Dolayısıyla yaptığım zehir zemberek açıklamayla istifa etmiştim o dönem.
Gelelim bugüne.
Dün yazdığım yazıdan dolayı İYİ Parti’de olan dostlardan sitemler ulaştı kulağıma. İYİ Partililerin yuvasının MHP olmadığı ve olamayacağı şeklinde talihsiz ifadelerle hem de.
Sadece şu kadarını söyledim onlara:
MHP da zaten sizin kara kaşınıza, kara gözünüze hasret değil; zilletten kurtulmak isteyenlere ise kapı ardına kadar açık.
Yoksa kimsenin kimseyi zorladığı da yok, hay hay ettiği de yok.
Kaldı ki, bu ifadeleri kullanan kişi, yani ben, İYİ Parti’de yaşadıklarımdan dolayı tecrübe sahibi birisi olarak bu çağrıyı yapıyorum.
Ben zilletten kurtuldum, siz de kurtulun diyorum.
Ve duamı ediyorum: Allah iyiliğinizi versin sizin. Ama İYİ Parti ile değil, ait olduğunuz ve bulunmanız gereken asıl ikamet adresinizle.