“Otobanda arkada anormal bir süratle gelen lüks cip, arka koltuklarından, arka tamponundan ön koltuklarına kadar arabanın arkasından akordeon gibi büzmüş. İki çocuğumuz da öldü, iki genç. İkisi birden öldü. İki yaşındaki yavruları da yoğun bakımda. Uğraştık, didindik. Cenazeleri Kırşehir'den Bağlum'a naklettirdik. Yavrucuk şu anda Ankara Şehir Hastanesi'nde yoğun bakımda. Şehir magandası, trafik magandası, cinayet. Bu kelimeler yetersiz. Konuşacak laf bulamıyorsun. Şereflikoçhisar Savcılığı, jandarma görev alanında. Arkadan vuran genç bir üniversite öğrencisi şu anda serbest. İki ölü var. Öndeki iki gencim ölüyor. Aklımız almıyor. Hukukçuyuz ama söylenecek söz yok. Vatan için canını siper eden Kiraz'ın 23 yaşındaki yavrusunu iki karış toprağa veremedik. Abartmıyorum, Türkiye'de böyle bir olay bulamazsınız.”
“Mutlaka savcının mahkemeye intikal ettirip bunu tutuklamaya sevk edip değerlendirilmesi lazımdı”
2 kişinin hayatını kaybettiği, 1 kişininse yaralandığı kaza hakkında değerlendirmelerde bulunan emekli Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Burhan Üstün, yıllarca trafik kazalarından oluşan davalara baktığını söyledi. Üstün, şunları kaydetti:
“Arka taraftan yapılan darbelerde adli tıbbın ve uzman bilirkişilerin verdikleri raporlardan, tecrübelerimizden edindiğimiz kadarıyla tam kusurlu olarak kabul edilir arka taraftan vuran için. Bu şekilde tam kusurlu kabul edilen bir olayda 2 kişi ölmüş, bir de çocuk yoğun bakımda yaralı. Bu durumda vahim bir durum söz konusu. Tam kusurlu kabul edildiği taktirde vuran kişinin mutlaka savcılık tarafından mahkemeye sevk edilip Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanıp tutuklanmayacağıyla ilgili bir işlem yapılması lazım. Kanunlarımıza göre tutuklama bir tedbir. Geleneksel olarak mahkemelerin uygulamasında ölüm olayı olmuşsa bu tedbirin uygulanması gerek. Hemen hemen bütün olaylarda bu şekilde uygulanır. Bu olayın sanki maddi hasarlı trafik kazasıymış gibi ‘hadi gidin' demekle savcının gönderebileceği bir dava türü değil. Mutlaka savcının mahkemeye intikal ettirip bunu tutuklamaya sevk edip değerlendirilmesi lazımdı.”
Rumeysa Erva Köktaş'ın kardeşi Ahmet Hüseyin Kiraz ise “Allah'a havale ediyoruz” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. İbrahim Köktaş ve eşi Rumeysa Erva Köktaş, 10 Temmuz günü Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin yanına gömülmek üzere olan vasiyetleri üzerine Bağlum Mezarlığı'na defnedildi.