Üzümü bağcıyı dövmeden yiyelim!

YENİGÜN’ün Yazı İşleri Müdürü Mehmet Musa Çakır’ın dün kaleme aldığı karla mücadele yazısı, okurların büyük ilgisiyle karşılaştı. Yazısında; karla mücadelenin teknik olarak zorluklarından bahseden Çakır, “Gazeteci olarak değil, her şeyden önce birey olarak hepimizin insaflı olma mecburiyetimiz var” dedi. Karla mücadeleyle ilgili olarak kaleme aldığı yazının geniş bir reaksiyon alanı oluşturduğunu kaydeden Gazeteci-Yazar Musa Çakır, “Maalesef Erzurum’da düştüğümüz çok büyük bir yanılgı var, o da en küçük bir aksaklık karşısında hemen suçlama pozisyonuna bürünmek” ifadelerini kullandı. 

GERÇEKLERİ GÖRMEK GEREK!
Yazısındaki bazı tespitlerin belediyeleri savunmak şeklinde algılandığının altını çizen Çakır, “Biz yazımızda belediyeleri değil, aslında hakikatleri savunduk. Sebebine gelince; Erzurum, yerleşim sınırları sürekli genişleyen; yollar, caddeler, sokaklar ve ulaşım ağı sayısının sürekli arttığı bir şehir. Karla mücadele ise, böyle bir şehirde çok titiz bir plan ve program gerektirir. Bu gerçekleri gözardı ederek, karla mücadeleye sadece bir kepçe ve kamyon gözüyle bakmak yanlış olur. Biz iddiamızın yine arkasındayız; şöyle ki, dilediğiniz kadar iş makinasını getirip Erzurum’da çalıştıracak olsanız, karla mücadeleyi bir ya da iki güne sığdıramazsınız. Dolayısıyla belediyelerin performansını da bir ya da iki günlük çalışmayla ölçemezsiniz” diye konuştu. 

GAZETECİNİN VİCDAN BORCU 
Aynı zamanda Erzurum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan Mehmet Musa Çakır, gazetecilerin her konuda doğru, tarafsız, insani ve vicdani bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğer belediyeleri karla mücadele konusunda eleştireceksek; öncelikle kar yağışının durmasını, ardından çalışmaların hangi aşamada olduğunu görebilmek için bir süre beklemek gerekir. Aradan bir süre geçer de, belediyeler sorumluluklarını yerine getirmezlerse, eleşktiri işte o zaman gerekir. Bu eleştiriyi yapmak ise, gazetecinin hem vicdan borcu, hem de meslek ahlakının gereğidir. Aksi halde sergilenen yaklaşım kötü niyettir, bağcıyı dövmektir” şeklinde konuştu.