Ülkece yaşadığımız deprem felaketinin acısını yüreklerimizde adeta bir kor parçası gibi hissediyoruz .
Canımız öyle bir yandı, gönüllerimiz öyle bir kanadı ki, gözlerimizden yaş yerine kan aktı adeta.
Her dakika artan ölü sayısı de bunlara ilaveten enkaz altında kurtarılmayı bekleyen binlerce insan.
Depremle ilgili olarak medya kuruluşlarının ve sosyal medya paylaşımlarının neredeyse gün boyunca takipçisi olduk.
Gözlerimizi Yaşar’tan yüreklerimizi kabartan öyle paylaşımları tanıklık ettik ki, her birinde ayrı kavrulduk.
Düşünün ki bir şehit anası evladına giymek nasip olmayan Çorapları deprem bölgesine gönderilmek üzere paketlemiş.
Bir vatandaş düşünün ki evinde kullandığı toz şekerin ambalajını bantlayıp göndermiş.
Bir bacı düşünün ki giyindiği kışlık montunu özenle katlayıp ütüleyip göndermiş.
Bu ve buna benzer daha bir çok örnek sıralayabilir gönlü bol cömert ve bir o kadarda aziz olan milletimizin gani şefkatini küçük daha yüzlerce örnek verebiliriz.
Bu felaket şunu gösterdi ki bizim milletimiz gerçekten çok büyük ve asil bir millet.
Hangi yolda hangi düşüncede hangi fikirde olursa olsun dara düşmüş olanı elini uzatma konusunda birbiriyle yarışan bir millet.
Yardım Allah rızası içindir.
Ve geldiğimiz noktada şunu görüyoruz ki bu ülkede Allahın rızasını kazanmak için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olan milyonlarca insan yaşıyor.
Ne mutlu…
Ne mutlu…
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyor milletimizin başı sağ olsun diyoruz.