Yeğeniyle gönderdiği mesajda ne dedi bölücübaşı?
-Örgüte silah bıraktırabilecek güçteyim!
Kandil ne dedi?
-Silah bırakıp bırakmayacağımıza Apo değil, biz karar veririz!
Peki, DEM bu işin neresinde?
Öyle görünüyor ki, hem o tarafında, hem bu tarafında…
Yani içearisinde terör örgütünün lağvedilmesini isteyenler de var, Kandil’in yolundan yürümek isteyenler de…
Her şey bu kadar açık ve net mi?
Net…
Şeffaf mı?
Hem de çok…
Şimdi!
Bu olup biteni biz görüyoruz ya, bu topraklarda yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız Kürt kardeşlerimiz görmüyor mu?
Onlar da görüyor…
Hem sadece görseler iyi; aynı zamanda PKK’nın, HDP’nin ya da DEM’in ve Kandil’in “Kürt” diye bir derdinin olmadığını da, pekâlâ sindire sindire öğreniyor…
Üstelik film daha yeni başlıyor…
Örgüt içerisindeki tartışmalar, parti içerisindeki ayrışmalar başlayacak hele… Silah bırakmaktan yana olanlarla tasmasını ABD ile İsrail’in eline vermek isteyenler de karşı karşıya gelecek…
Hem bayrağı tek, vatanı tek ve dahi bu milletin her daim parçası olan Kürt kardeşlerimiz meselenin zaten farkında da, yaşanacak olan bu gelişmeler aldatılan ve kandırılan Kürt kardeşlerimizin de gözünü açacak…
Sonrası?
Sonrası malum...
Bir yanda aziz ülkemizde aziz milletimiz saf tutacak, diğer yanda da ABD’nin güdümündeki örgüt ve de terörist çomarları olacak…
Ve en nihayetinde bu çomarların kuyruğu teker teker kesilecek… Yani tasmaları da, o tasmaları tutanlar da orta yerde kalacak…
Bakın!
TUSAŞ’taki hain saldırı mesela…
Neyin mesajını verdiler akılları sıra?
-Örgütün gücü kuvvetinde yerinde, demeye getirdiler…
Be hey gerzekler!
Bilmiyorlar ki, bizde bir ölen bin dirilir…
Haliyle TUSAŞ’ta şehit verdiğimiz 5 vatan evladı, dirilmiş 5 bin kişiye dönüştü, haberleri yok!