Muzaffer Bilazer, Erzurumspor özelinde duyduğumuz yeni bir isim değil…
Evveliyatı da var, dünü de, bugünü de…
Daha önce B.B. Erzurumspor’da Teknik Direktör olmuş, sıkıntılı bir başlangıcın ardından bu görevi bırakmak durumunda kalmıştı…
Her neyse…
Erkan Sözeri ile gitmedi, Yücel İldiz geldi…
Yücel İldiz’le de bu yolun yürünemeyeceği anlaşıldığından yeni bir dönem başladı şimdi…
Muzaffer Bilazer’le yola devam…
Bakınız!
Bu kadroyu kuran, oluşturan büyük ölçüde Muzaffer Bilazer…
Yani takım, onun getirdiği isimlerden kurulu…
İlaveten Bilazer Erzurumspor taraftarını da tanıyor, iyi biliyor… Ne bekler, ne ister, gayet de net idrak ediyor…
Takımdaki eksiklikleri ve aksaklıkları, maçlardaki mücadele yoksunluğunu bir teknik adam olarak da analiz edebileceğine göre…
O halde Bilazer için fırsat bu fırsattır…
Ya bu kadroya adam gibi futbol oynatıp, taraftarın gönlünü de almak suretiyle hedefe doğru ilerleyecek yahut tam tersi durumda Erzurum’daki tüm kredisini de böylece tüketmiş olacaktır…
Şimdi!
Sportif Direktör olmasından dolayı takımın ve oyuncuların psikolojisini az-çok biliyor olduğunu düşündüğümüz Muzaffer Bilazer’in, önümüzdeki engelleri aşabileceğine olan inancımız çok yüksek…
Çünkü yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, beklentinin ne olduğunu biliyor…
Eğer doğru yol ve yöntemleri izleyerek ilerlerse, şahsen kendisinin başarılı olmaması için ortada hiçbir neden kalmıyor..
Önümüzde Samsunspor maçı var…
Hem öyle bir Samsunspor ki, son iki haftadır galibiyet alamıyor, bir diğer ifadeyle bize saldırmak için geliyor… Ve karşısında da, haftalardır galibiyete aç ve aldığı son iki mağlubiyetle freni patlamış bir kamyondan farksız olan Erzurumspor var…
Bilazer direksiyona geçti…
Ya bu kamyonu savrulmaktan kurtarıp yoluna devam etmesini sağlayacak ya da neredeyse tüm parçalarını bizzat kendisinin sipariş ettiği bu kamyonla şarampole yuvarlanacak!
Evet, risk çok büyük!
Ve bu riski göze aldığına göre demek oluyor ki, Bilazer’in de inancı büyük…
Hal böyle iken bize de, “hayırlı olsun” demek ve Bilazer’in sürüş kabiliyetini seyretmek düşer…
Haydi bakalım!