B.B. Erzurumspor’un İstanbulspor maçıyla ilgili olarak herkes bir şeyler konuştu, söyledi…
Kimi zehrini döktü, kimi tepki gösterdi, kimi kızdı, kimi anlayışla karşıladı bu durumu…
Maçın ardından sosyal medyada neredeyse her yorumu, her görüşü okuduk, gözden geçirdik…
Denk gelenler bilir…
Bazı yorumlarda, Erzurumspor’un karşılaştığı hezimetin baş faktörünün taraftar baskısı olduğu ifade edildi…
Haklılık payı var mıdır, yok mudur, bilmiyoruz…
Ama gerçeklik payı şu noktada aklımıza yatıyor; şöyle ki, Erzurumspor sezon başından bu yana ilk kez bu kadar seyirciyi bir arada gördü…
Belki bunun şaşkınlığı…
Belki baskı, belki panik…
Adını her ne koyarsanız koyun, ama sahada yolunda gitmeyen bir şeyler kesinlikle vardı…
Hadi varsayalım seyirci baskısı takıma hata yaptırdı; o halde İstanbul’daki maç için ümitlenmemek elde değil…
Öyle ya!
Orada Erzurum’daki gibi bir ambians olmayacak…
İlaveten takım psikolojik olarak da çok farklı olacak…
Olur mu, olur…
Bir bakmışsınız Dadaş İstanbul’da farka yürümüş…
Mümkün müdür?
Mümkündür elbette…
Tabi, bu arada Muzaffer Bilazer’in oyun kurgusunu gözden geçirmesi gerekiyor demiş de olalım…
Bu şart!
Eksiklikler ve aksaklıklar telafi edilemeyecek şeyler değil…
Dadaş’ın bu potansiyeli de var, bu futbol aklını pratiğe dönüştürecek kabiliyeti de…