Baro seçimlerinde mesleğinin haysiyet ve şerefini bir kenara bırakıp terör örgütü militanı olamaya soyunan mı dersiniz, kimi meslek örgütü liderlerinin evinden örgütsel yayın çıkmasını mı dersiniz, ne derseniz diyin!
Vallahi Türkiye öyle merhametli bir ülke ki, başka ülkede olsa bu yaşananlar, emin olun idam eder sallarlar adamı…
Şu işe bakar mısınız?
O devlet bunu okutmuş adam etmiş avukat etmiş doktor etmiş hoca etmiş bilim adamı etmiş, etmiş de etmiş…
Peki onlar ne yapmış?
Kime gitmiş örgütçü olmuş, Kimi gitmiş hain olmuş kimi gitmiş zayi olmuş kime gitmiş katil olmuş kime gitmiş sapık olmuş kime gitmiş terörist olmuş, olmuş da olmuş…
Bir avukat düşünün ki terörist olduğu için cezaevinde yatan bir şahsız kürsüdeki konuşmasıyla met ediyor.
Bir doktor düşünün ki ülkesinin Silahlı kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı iftirasında bulunuyor.
Bir bilim insanı düşünün ki, LGBT’ye destek oluyor, cinsiyet ayrımı güzellemeleri yapıyor v ve neredeyse hayvanla insan birdir diyor…
Tarihin her dönemine bakın!
Bunlardan ve bu tiplerden o kadar çok var ki, saya saya bitiremezsiniz…
Ve tam da burada devreye o meşhur veciz söz giriyor…
Ne demişti Neyzen Tevfik
"Geldikleri gibi gitmediler;
kimi itini bıraktı, kimi bitini.
Kimi de piçini bıraktı!..
Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil!"