Birkaç örnekle başlayalım isterseniz…
* Almanya'da da Mainz forması giyen Anwar El Ghazi, İsrail'e tepki ve Filistin halkına destek mesajları paylaştı. Fas asıllı Hollandalı "Nehirden denize, Filistin özgür olacak." ifadeleri nedeniyle önce kadro dışı bırakıldı, ardından Mainz'daki sözleşmesi feshedildi.
* Gazze'de yaşananlara tepki gösteren bir diğer futbolcu da Youcef Atal. Kulübü Nice, Cezayirli futbolcuyu kadro dışı bıraktığını açıkladı.
* Cezayir asıllı Fransız futbolcu Karim Benzema, saldırıların ardından "Dualarımız, kadın veya çocuk ayırt etmeyen, bu zalim bombardımana bir kez daha kurban giden Gazze halkıyla" mesajını paylaştı.
Bu açıklamaya Fransa İçişleri Bakanı’ndan sert tepki geldi. Gerald Darmain, Benzema'nın teröristlerle bağlantısı olduğunu iddia etti. Milletvekili Valérie Boyer de, Fransız yıldızın vatandaşlıktan çıkarılması yönünde çağrıda bulundu.
***
Daha tafsilatlı bir araştırma yapmış olsak; belki çok daha fazlasını bile bulacaktık…
Ama bunlar bile gösterdi ki, İsrail’in Gazze’deki katliam ve soykırımını dile getirmek, ikiyüzlü batının canını fena halde sıkıyor…
Peki…
Biz ne yapabiliriz mesela?
Yarın Erzurumspor’umuzun Keçiörengücü ile maçı var biliyorsunuz… Kazım Karabekir Stadyumu’nda oynanacak karşılaşma için hazırlıklar da tamamlandığına göre; geriye kalıyor katil İsrail’e nasıl bir mesaj vereceğimiz…
Kulüp yönetimi bu konuda muhakkak bir adım atacaktır ya da atmayı mutlaka düşünmelidir…
Sonra taraftar gruplarımız…
Dadaşlar, Erzurumsporlular, Palandöken Kartalları…
El birliğiyle onlar da bir tepki organizasyonu gerçekleştirebilirler… Belki de böyle bir organize hareket planlamışlardır, bilmiyoruz…
Ancak maça bir gün kaldığına göre; varsa böyle bir çalışmaları açıkçası haberdar olmayı çok isteriz…
***
Kaleme aldığımız yazılarda, taraftarları ve tüm Dadaşları kendi evimizdeki maçlara davet etme geleneğimiz vardır…
Ne ki, bu kez durum başka!
Gazze’deki insanlık dramının yaşandığı ve ülke olarak milli yas ilan edildiği şu günlerde taraftara “maça gelin” çağrısı yapmak, doğru hiç de hoş olmaz diye düşünüyoruz…
Bu yüzden gelin bu hafta bir istisna olsun ve tribünlere akın etme sebebimiz Filistin’e destek amacı taşısın…
Misal, gelenek haline getirdiğimiz 25. Dakika seremonisini bu kez İsrail’i protesto etmek için kullanalım!
Nasıl mı?
Islık çalarak örneğin…
Terör devleti İsrail’i ve eli kanlı cani askerlerini hep bir ağızdan ıslıklayalım Kazım Karabekir’de…
Saha kenarındaki LED reklam panolarının tamamında da, Filistin bayraklarını dalgalandıralım…
Tabi, bizimkisi öneri; belki çok daha etkili ve dikkat çekici eylemler de olabilir bunların dışında…
Kim bilir…
***
Şu soru akıllara gelebilir:
-Acaba böyle bir eylem ve protestonun Erzurumspor’a olumsuz bir etkisi ya da ne bilelim herhangi bir zararı olur mu?
(???)
Olduğunu ya da olacağını varsayalım hadi!
Ne çıkar bundan?
Erzurumspor senelerdir federasyondan zaten çekiyor, hakemlerden zaten çekiyor, yokluktan, parasızlıktan, kimi topçularının nazından, niyazından, kaprisinden, stadyum olmadığı için kale arkası eziyetinden zaten çekiyor…
Sırf bu sebepten dolayı takımın başına bir iş gelecekse de, varsın gelsin arkadaş!
Öyle ya…
Musa’nın yanında olmak yetmiyor artık…
Firavun’un karşısına da dikilmek gerek!