BİR YAR GİBİ… 

Sıkça kullanılan bir deyimdir:

- Evlat, deniz suyu gibidir; içtikçe yanar, yandıkça içersin…

Erzurumspor da bizim için böyle bir şey işte…

Yandıkça kanıyor, kandıkça içiyor, içtikçe yanıyoruz resmen…

Atsak atamıyoruz, satsak satamıyoruz…

Bir aşk gibi, bir yar ve yaren gibi sarıldıkça sarılıyor, bir türlü ayrılalım istemiyoruz…

Bizi kızdırsa da…

Bizi küstürse de…

Bizi kahırdan öldürse de, değişmiyor bu durum…

-Erzurumspor diyip, hak diyoruz…

Benzer muhtevada bir yazıyı geçtiğimiz hafta da kaleme almıştık… Öyle ki, Erzurum’da oynadığımız Eyüpspor maçı için tüm taraftarları tribünlere çağırmış ve Dadaş’ı yalnız bırakmamak gerektiğini vurgulamıştık…

Tamamı olmasa da, elbette önemli bir kısmı dolmuştu tribünlerin… Ki, bu da zaten Dadaş’a yakışanıydı…

Elimizdeki maçı her ne kadar bir puanla sonuçlandırmış olsak da, Dadaş’ı tribünlerde bir arada görmek; bize göre puanların en kıymetlisiydi…

Şimdi yine bir dönemeç, yine bir viraj…

Ve bu kez konuğumuz lider Ankaragücü…

Bakınız!

Normal şartlarda her hafta maçlara üç-beş kamera görevlendiriyor yayıncı kuruluş, o kadar…

Ama bu maç liderle olunca tahmin edin Erzurum’a ne geliyor?

Söyleyelim mi?

TIR geliyor, TIR!

Bir TIR dolusu yayın ekibi, artık 8 mi olur, 10 mu olur bilemeyiz, kamera ordusuyla Erzurum’a geliyor…

Peki neden?

Neden olacak, bu maç çok önemli de ondan…

Neden olacak, bu maç liderin maçı da, ondan…

Şimdi!

Yayıncı kuruluş dahi Erzurum’a TIR’la çıkarma yapıp, maçı ekranlara taşıyacakken, o tribünleri biz neden hınca hınç doldurmayalım ki!

Doldururuz, öyle değil mi?

Biz Dadaş’ız sonuçta…

Bazı bazı darılsak da, kızıp, küsüp yüzümüzü assak da, hatta bazen tuttuğumuz o eli bıraksak da, düşmesin diye YARda tutmasını da yine en iyi biz biliriz…

Çünkü biz sevdik mi YAR gibi severiz…