Galatasaray’ın Bayern Münih’le oynadığı maçı izlerken, eminim hepinizin aklının ucundan bir yerden Erzurumspor muhakkak geçmiştir. Çünkü benim aklımdan geçti, özelliklede Keçiörengücü maçı geldi aklıma.
Sen maç boyunca müthiş bir mücadele ver, çok sayıda gol kaçır, rakibini sahadan sil, ama gol bulamadığın için sahadan yenik ayrıl!
Galatasaray takımıda Erzurumspor’la aynı kaderi yaşadı. Maçın 65 dakikası boyunca baskı, atak, hücum, pozisyon ama maçın sonunda 3 puan rakibin…
Futbol böyle bir şey işte. Futbol skor odaklı bir oyun; eğer maç boyunca skor avantajını elde edememişseniz, o maçta nasıl oynadığınızın bir anlamı kalmıyor. Ne yaparsanız yapın, isterseniz topu ağzınızda gezdirin, filelerle buluşturamadıktan sonra kimse size aferin demiyor.
Altını çok net çiziyorum, Hakan Kutlu hocada dahil olmak üzere Galatasaray maçını izlerken aynısını düşünmüş ve bunlarda tıpkı bizim gibi demiştir kesinlikle.
İşin bu latife detayını geçtikten sonra sözü getirmek istediğim yer şu: Erzurumspor’un bu açmazdan artık kurtulması gerekiyor. Yani son vuruş, son vuruş, son vuruş. Yani bitiricilik, bitiricilik, bitiricilik.
Yoksa Allah için mücadele ediyoruz, rakip üzerinde baskı kuruyoruz, pozisyonda üretiyoruz ama o meşin yuvarlağı çerçeveyle bir türlü buluşturamıyoruz. Buda bizi maç sonunda üzülen taraf haline sokuyor.
O yüzden Hakan hoca ve yardımcılarının bu sorun üzerinde yoğunlaşmaları şart diyorum. Bunun dışında öyle göze çarpan bir sorunumuz yada eksikliğimiz yok. Bize sadece ve sadece skor lazım.