Erzurumspor’la ilgili olarak kesinlikle iyi niyete dayalı olarak kaleme aldığım yazılardan dolayı rahatsızlık duyanlar olmuş. Benim de kulağıma geldi, kendi adıma savunma yaptım ama belli ki bazı çevreler iyi niyetimi sorgular hale gelmiş. Şimdi sizlere bir takım rakamlar açıklayacağım ve Erzurumspor’u neden eleştirdiğimi sizler de bu rakamlara dayanarak görmüş olacaksınız. Yani benim takımımızla alıp veremediğim hiçbir şey yok ve en az ben de kulüp yöneticileri ve takım kadar çıktığımız her maçtan galip ayrılmayı arzu ediyorum.
Gelelim rakamlara:
Erzurumspor FK, oynadığı en son maçta haftanın en az mesafe kat eden takımı olmuş. Bunlar istatistik veriler. Mavi beyazlı takım, en son oynadığı Keçiöergnücü maçında toplam 100 bin 989 metrelik mesafe kat etmiş ve lig sonuncusu olmuş. Bu mesafenin 42 bin 242 metresi yürüme mesafesi olmuş. 34 bin 938 metresi hafif koşu mesafesi olmuş. 15 bin 883 metresi koşulan mesafe olmuş. 7 bin 402 metresi hızlı koşulan mesafe olmuş ve kalan bin 406 metresi de sprint mesafesi olmuş. Diğer takımların kat ettikleri mesafelerle Erzurumspor’un kat ettiği mesafe arasında ne kadar fark var derseniz, inanın arpa boyu kadar. Yani üç aşağı beş yukarı takımlar birbiriyle aynı mesafeleri kat etmiş. Bazı kulvarlarda sadece birkaç metrelik fark olmuş, o kadar. Yani demek istiyorum ki, ne yaptığını bilmedikten sonra sahada koşmanın ya da istediğin kadar mesafe kat etmenin bir anlamı yok. Sonuç ortada; hemen hemen bizimle aynı mesafeyi onlar da kat etmiş… Ama onların çoğu hep galip gelmiş, sahadan hep puanla ayrılmış. Sorun da burada zaten, sahada boş boş koşmamakta yani… Buradan ders çıkarması gereken de, teknik heyettir, taraftar değil.