Böyle futbol olmaz olsun!

 

Futbolla başım pek de hoş olmasa da, olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçıyla ilgili olarak dün gözüme çarpan bir haberi değerlendirmek istiyorum. 
Kendini futbol sahasında değil de, boks ringinde zanneden futbolculardan Osayi Samuel, Nijerya basınına konuşmuş ve demiş ki, “Taraftarlar takıma saldırdı, bazılarının üzerinde silah vardı. Takımımı savunmak zorundaydım. Nefsi müdafaa hepsi bu!” diye. 
Ben anlamadım, ne demek üzerlerinde silah vardı, ne demek takımı savunmak zorundaydım. 
Sen akıncı başı mısın, bölük komutanı mısın, nesin yani? 
Kimi kimden koruyorsun, kimi kime karşı savunuyorsun? 
Savunmasız ve tamamen başka bir yöne doğru koşan taraftarı havada avlayarak yere seren kim peki? 
Sen misin yoksa senin takım arkadaşın mı? 
Burada korunması gereken takım eğer ki Osayi’nin takımı ise, ramboyu aratmayan topçular hangi takımın topçusuydu? 
Kimse yanlış anlamasın, şiddetin asla tarafı değilim, olmam, olanın da karşısına dikilirim. 
Fakat buradan bir mağduriyet çıkarılmasına da karşıyım. 
Süreci herkes takip ediyor, çok ilgi alanıma girmese de, ben de merak ediyorum nasıl sonuçlar çıkacak bu işten diye. 
Ama şundan çok eminim ki, Türk futbolu olabildiğince kirli, olabildiğince bozuk, olabildiğince arızalı. 
Öncelikle bu kiri temizlememiz, bozuk olan düzeni yenilemememiz ve arızalı olan sistemi onarmamız gerekiyor. 
Bunun nasıl mümkün olacağına gelince, siyaseti futboldan uzak tutarak tabi ki.