Dünkü maçı seyredenler benim haftalardır ne anlatmak istediğimi sanırım anlamıştır artık. Bodrumspor maçıyla ilgili olarak ne demiştim; Erzurumspor bu oyunla bu maçın altından kalkamaz! Nitekim öyle de oldu. Futbolcular sahaya çıkıyor, el-kol sallayıp geziyorlar adeta. Deyim yerindeyse herkes bildiğini okuyor. Futbolcular rakip takım taç atışı kullanırken bile nerede durmaları gerektiğini bilmiyor, birbirlerini saha içerisinde ikaz ediyorlar, bildiğin oyunu kilitleyip ortalıkta geziniyorlar. Rakip takım 2-0 öne geçmiş, sanırsınız golleri onlar değil de, bizim takım atmış. O kadar rahatlar, o kadar rahatlar ki, bir an önce maç bitse de gitsek havasındalar.
Denizlispor’u yendiler, Malatyaspor’u yendiler, zannettiler ki bizden iyisi yok. Halbuki hiç alakası yok; nasılsa transfer tahtası kapalı, alternatif yok, forma rekabeti de yok, bildiğini okuyup duruyorlar. Adamlar yedek kulübeleriyle bile hakemi etki altına aldılar, bizimkiler bırakın hakem üzerinde baskı kurmayı, sahada top oynamaktan bile aciz duruma düştüler. Kimse kusura bakmasın, bu takım fazlasıyla şımardı, bu takım çizmeyi çoktan aştı. Tabi onlar çizmeyi aşarken, teknik heyeti de, yönetimi de gözden çıkarmışs oldular. Size şunu söyleyelim; bu topçular var ya, buldukları ilk fırsatta takımı bırakıp gidecekler. Belki de şimdiden başka takımlarla dirsek temasında bile bulunmaya başlayanlar vardır bunların arasında. Yani kafalarında bitirmişler, ne derseniz deyin, bunlar bir an önce devre arasına kendilerini atıp, ondan sonra başka takımlara gitmenin yollarını arıyorlar. Neden, çünkü ortada bileği dönen bir hoca yok da ondan. Çünkü bu takım hocayı umursamıyor, hocayı dikkate almıyor da ondan. Çünkü tüm bu olup bitenlere rağmen yönetimse bu manzarayı izliyor da ondan.
Erzurum tabiriyle gelelim Mustafa Yumlu’nun devamsızlığına. Adam 90 dakika top oynamış ya, maçın bitiş düdüğünü erken çalmış diye gidiyor hakeme efeleniyor, peşine kırmızı kartı yiyor. Şimdi bi defa Mustafa Yumlu, sende az bir şey sorumluluk duygusu olsa, kırmızı kart yemek için adeta üstünü başını yırtmazsın. Zaten maçın başından beri yaptığın da buydu. Hadi bakalım bundan sonraki haftalarda ne yapacak bu takım? Uzun sözün kısası, bu hafta oynanan maç şunu göstermiştir ki, yönetimin artık kollarını sıvama zamanı gelmiştir. Bu teknik heyetten ve takımdan mutlaka hesap sorulmalıdır. Hocaya gelince, bu hoca vakit kaybetmeden gönderilmelidir. Vallahi de billahi de, bu takım hoca olmasa bile bu kadar kötü oynamaz!