Siyaset ne garip, öyle değil mi? Daha düne kadar rest çekip masayı bırakın giden Meral abla, bugün Muharrem İnce’yi ittifak çatısı altına çağırıyor. Artık nasıl bir ültimatom gördüyse, 90 derece çark etti. Kendi geri döndü yetmedi, şimdi kalkmış bir de masaya yancı arıyor.
Hep dedik ya; bunların tek derdi tasası, Erdoğan’ın gitmesi. Erdoğan gitsin de, ülkenin başına ne gelirse gelsin!
Bakın, dün Ermeni asıllı eski bir Rus parlamenter çıkıp açık açık dedi ki;
-Hazır Türkiye’de deprem oldu, üstüne işgal edip atalarımızın topraklarını geri alalım. Ayasofya’yı kapatalım, haç dikelim ve Türkleri Kafkasya’dan atalım!
Tabi böylesi tiplere verilecek cevabımız bellidir; ancak mübarek ay kapıda, hiç durduk yere ağzımızı kirletmeyelim!
Bundan öte biz daha çok neye takıldık, biliyor musunuz?
Rus parlamenterin açık ettiği niyet, Millet İttifakı ile ne kadar da benzerlik gösteriyor…
Onlar da Ayasofya’nın ibadete açılmasına tepki göstermiş ve müze olarak kalmasını istemişlerdi… Olmaz da, hani olur ya, bunlar yönetime gelecek olsalar, ilk işleri Ayasofya’yı tekrar kapatmak olur…
Eğer geçmişlerinde bir sıkıntı ya da karışıklık yoksa bildiğimiz kadarıyla onların atalarının toprağı, bu vatanın her bir ferdinin olduğu gibi Türkiye; ama durum tam tersi ise; Rus parlamenter onların da duygularına tercüman olmuş demektir…
Dememiz o ki, bu seçim siyasal bir tercih yapmaktan öte Türkiye’nin kader seçimidir… Ve 14 Mayıs’ta sandıktan çıkacak olan sonuç, Türkiye’nin geleceğini yakından etkileyecektir…
Haberiniz olsun!
*
Ve yazımıza Muharrem İnce’nin çok hoşumuza giden bir açıklaması ile nokta koyalım…
Ne demişti İnce?
"Ben çetin cevizim. Kimse pes edeceğimi zannetmesin! Yüzde 30'dan fazla oy alacağız, seçim ikinci tura kalacak. İkinci turda da yüzde 60'ın üzerinde oyla Cumhurbaşkanı seçileceğim"
Meral ablaya duyurulur!