Erzurumpor’un Gençlerbirliği karşısında sergilediği performans evlere şenlikti.
Taraftara göre, bu durumu abartmamak gerekiyormuş, çünkü Muzaffer Hoca çeşitli varyasyonlar deniyormuş, oyuncuların son durumunu görmek istiyormuş.
Tamam, bunu anlarız da…
Oyuncuları ve yeni varyasyonları denerken bile çok daha dikkatli olmak gerekmez mi?
Paly-Off’u garantilemiş olabiliriz, galibiyete ihtiyacımız da olmayabilir, eyvallah! Ama bu demek değil ki, rakip karşısında yokları oynayacağız diye.
Hem moral ve motivasyon önemli diyorsunuz, kaybetsek bile kaybımızın olmayacağı bu maçları kazanmamız çok önemli diyorsunuz, hem de bile isteye rakibe maç veriyorsunuz.
Nerde kaldı motivasyon?
O yüzden Muzaffer Bilazer’in bu hassas dengeyi çok iyi kurması gerekiyor.
Moral takım için ne kadar önemliyse, camia için de önemli.
Motivasyon futbolcular için ne ise, taraftar için de o.
Öyle olsun ki, moral ve motivasyon kocaman bir coşkuya dönüşsün.
Coşku olsun ki, insanlar tribünlere koşsun, Play-Off sürecinde takımına destek olsun.
Ama yok sen sahada yokları oyna, rakip karşısında ezil, büzül ve futboldan çok uzak bir görüntü sergile, ondan sonra da adını varyasyon koy!
Neyse, olan oldu, giden gitti.
Önümüzde Keçiörengücü maçı var ve ardından Denizlispro deplasmanıyla sezon sona eriyor.
Gençlerbirliğine üç puanı verdik, bari kalan son iki maçta galip gelelim de, Play-Off’a yorgun argın çıkmayalım!
Haksızsak söyleyin!
İlla da haksızsak şayet, o halde son maçlar moral ve motivasyon açısından çok önemli diye çıkıp hikayeler anlatmayın bize!
Ya dediğinizi yapın!
Ya da gereğini…