Şanlıurfaspor 1. Lig’e yeni yükseldi. Önceki akşamda ilk maçını Altay’la oynadı. Maçın daha ikinci dakikasında penaltı vuruşuyla ilk golünü kaydeden ligin yeni ekibi, muazzam futboluyla resmen göz doldurdu. Stadyumları desen harika, oyun aklı desen öyle, varyasyon desen maçın gidişatına göre anlık değişebiliyor. Kısacası güzel bir takımın oynadığı güzel bir futbol maçı izledim.
Karşılaşma sona erdiğinde maçın galibi tabii ki Şanlıurfaspor olmuştu, buda demek oluyor ki, ligin en gözde ekiplerinden biriside yine bu takım olacak.
Maçın kritiğini yaptığım bazı dostlarım, yeni heves gideyerek gülüp geçsede, ben meselenin aslında hevesin çok ötesinde olduğunu düşünüyorum.
Bu takım resmen futbol oynuyor, pas yapıyor, bastırıyor, rakip takımı kendi yarı sahasına hapsediyor. Çok net ifade ediyorum, neredeyse 90 dakika boyunca Altay’ı kendi yarı alanından neredeyse hiç çıkartmadı yeşil sarılı ekip. Sürekli bir atak, sürekli baskı, sürekli hücum. Üzerinde çok iyi çalışıldığı çok net belli olan organizasyonlarla resmen futbol resitali sergilediler.
Erzurumspor’la mukayese edildiğinde gerçektende arada uçurumların bulunduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tabi benim burada yapmaya çalıştığım mukayese, Erzurumspor’umuzun durumunun vahim olduğunu ortaya koymak için değil, elbette buna bir önlem alınması içindir. Bunun yoluda çok basit, transfer tahtası ne olursa olsun açılacak ve takıma herşeyden önce bir kere kaleci kazandırılacak. Kanatlarımız çok kötü, orta sahamız çok kötü; öyle futbolcularımız var ki, top ayağına geldğinde sankide kendinden geçiyor. Dünde dedim, kervan yolda düzülür ama bizim takımın kervanını düzmeye bu yol yetmez gibi duruyor. O yüzden vakit geç olmadan ve kayıplarımızın üstüne yeni kayıplar koymadan gerekeni yapmak icab eder diyorum. Başkada bir şey demiyorum.