14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ateşiyle iyice kaynamaya başlayan CHP’de, kurultayın yapılacağı tarih belli olmuş. Parti yönetimince alınan karara göre, CHP’de Genel Başkanlık yarışının sonucu 4-5 Kasım tarihlerinde belli olacak.
Gerçeklerden bihaber olanlar için diyorum, kurultay tarihini beklemeye gerek yok; şimdiden Kemal Kılıçdaroğlu için hayırlı olsun diyebilirler. Ama CHP’deki fotoğrafın tamamını görenler, ana muhalefet partisinin neden ele geçirilmek istendiğini anında analiz edebilirler.
Ben şöyle diyorum; CHP şu anda bağışıklık sistemi tehdit altında olan bir hastadan farksız. Nasıl ki insan vücudu virüsler tarafından ele geçirilmek istenince ateş yükseliyor ve savaş başlıyorsa, CHP’de de aynı durum söz konusu.
Çünkü Atatürk’ün partisi olan CHP’de, gayri milliği sanki de daha hakim kılmak isteyen bir kesim var. Sonra milletin manevi değerleriyle sürekli kavgalı olanların zirveye oynadığı bir durum söz konusu. Bunların karşısında ve hedefindeki tek isim ise, Kemal Kılıçdardoğlu.
Çok net söylüyorum; seçim döneminde yaşanan seccade skandalı bile emin olun ki, o çevrelerin bir kumpasıydı. Çünkü Kılıçdaroğlu’nu halkın nazarında manevi değerlere saygısı olmayan bir lider pozisyonuna düşürmeye çalıştılar. Nitekim bunu başardılar da. Bu ve buna benzer daha birçok tiyatro var da, artık CHP’de bu işin sonunu kasım ayında yapılacak kurultayda göreceğiz.
Şahsen benim siyaseten çizgim ve safım belli; ancak şunu da ifade etmeliyim ki, Türkiye’nin gerçekten de adam akıllı, ayakları yere sağlam basan ve milletten başka kaygısı olmayan bir muhalefete ihtiyacı var. Yoksa CHP’deki ali cengiz oyunları benim de işime gelir. Ama dediğim gibi, benim ve bizim millet diye bir kaygımız, milli devlet ve milli birlik gibi bir idealimiz var. Bizi farklı kılan da bu zaten…