Hep diyoruz, hep uyarıyoruz, hep hatırlatıyoruz…
Erzurum’da vaka sayılarının inişli-çıkışlı bir grafik sergiliyor olmasına aldanmayın!
Bir dalgaya yakalanırsak, bedelini misliyle ödeyebiliriz diyoruz, ama yok…
Kimsenin ne dinlediği var, deyim yerindeyse ne de tındırdığı…
Duyuyoruz, işitiyoruz…
Tanıdıklarımız ya da yakınlarımızın tanıdıklarının hastanelere yatırıldığını, hatta entübe edildiğini görüyoruz…
Yazık değil mi?
Günah değil mi?
Birbirimize bu zulmü neden reva görüyoruz?
Aklın yolu birken ve bu illetten hep birlikte korunmamız gerekirken, burnumuzun dikine neden gidiyor ve tedbirleri neden görmezden geliyoruz?
Yani çok mu zor maske takmak?
Çok mu zor kalabalık ortamlara girmemek ya da temas ortamı oluşturabilecek durumlardan uzakta durmak?
Çok mu zor aşı yaptırmak?
Hem bırakın şu aşıyla ilgili kara propagandalar yapmayı!
Aşı yaptırmış olanların virüse yakalanmış olsalar bile hastalığı nasıl da çabucak atlattıklarını hepimiz biliyoruz…
O halde yapmayın!
Etmeyin!
Hem tedbirlere uyalım, hem de yaptırmamışsak aşılarımızı, gidip bir an önce yaptıralım!
Bu işin şakası yok!
Uzmanlar uyarıyor, Şubat ayında virüsün yeniden peak yapacağını söylüyor…
Kulaklarımızı tıkamayalım!
Görelim!
Ne olur, gözlerimizi açıp ıskalamammız gereken hakikati artık görelim!