Cumhuriyet şehri…

Azıcık tarih bilgisine sahip olanlar; Cumhuriyet’in kuruluşuna giden yolda Erzurum’un hangi anlamı taşıdığını bilir… 
Erzurum Kongresi mesela… 
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda atılmış en büyük ve en önemli adımdır… 
Öyle ki, Erzurum Kongresi demek Cumhuriyet, Cumhuriyet demek Erzurum demektir…  
Peki, Erzurum bu vasfını değerlendirebildi mi? 
Hayır… 
Cumhuriyet’i kurmak gibi bir misyonu üstlenmiş bir şehir, bunun karşılığını alabildi mi?
Yine hayır… 
Hep diyoruz, belli ki demeye de devam edeceğiz: 
-Erzurum, devletten alacaklı bir şehir… 
-Erzurum, buna rağmen de alacağını bir türlü tahsil edemeyen bir şehir… 
Düşünün mesela!
Cumhuriyet’i kuran şehirsiniz, ama Erzurum’a bir stadyum kurulsun diye senelerdir yalvarıyorsunuz… 
Cumhuriyet’i kuran şehirsiniz, ama kış şartlarından dolayı en büyük sıkıntıları yine siz çekiyorsunuz… 
İşsizlik sizde… 
Yoksulluk sizde… 
Esnafınız zorda… 
Çiftçiniz darda… 
Ve daha neler neler… 
Şimdi diyeceksiniz ki, 
-Devlet size ne yapsın istiyorsunuz? 
Ne mi istiyoruz? 
Ne olacak, devlet hakkımız olanı versin, bize yeter diyoruz… 
Fazlasında zaten gözümüz yok… 
Kaldı ki, verseler de almayız… 
Biz ki… 
Koskoca Cumhuriyet’i kurmuşuz, üçüne beşine mi bakacağız?