Dememiz o ki… 

İnsanlar ne garip, öyle değil mi? 
Yapıp ettiklerinden sadece kendilerinin haberdar olduğunu düşünürler hep… Bilmezler ki, değil attığı adımı, aldığı nefesi dahi bilenler, duyanlar var…
Bir iş yaparsın, sanırsın ki yaptığın sadece sende gizli… 
Ama değildir işte… 
Bilen birileri olur, gören birileri olur, duyan birileri olur… 
Olur da, olur… 
Hepsini geçtik, her şeyi gören ve bilen, Kadir-i Mutlak olan Allah vardır bir de… 
Hele kötülüğa programlanmış, tuzak kurmaya odaklanmış olanlar yok mu, onların durumu daha bir berbat… 
Çünkü onların karşılarında her tuzağı bozan ve o tuzakları evirip-çevirip kendi ayaklarına dolandıran da yine Allah’tır… 
Dememiz o ki; 
Sıçramayın!
Dememiz o ki; 
Hoplamayın!
Dememiz o ki; 
Rahat durun durduğunuz yerde ki, rezil rüsva olmayın! 
Ayet-i Kerime’de mealen ne buyuruluyor?
“Tuzak kurana tuzak vardır! Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır…” 
Bu, ne demek biliyor musunuz? 
Kalbinizin ekmeğini yersiniz demek!
Bu, ne demek biliyor musunuz? 
Hangi planı yaparsanız yapın, bir de Allah’ın planı vardır… 
Dememiz o ki; 
Gayretullaha dokunmayın!
Dememiz o ki; 
Sünnetullah’a dokunmayın!
Ve dememiz o ki; 
Adetullah’a dokunmayın! 
Büyüklerimiz sıklıkla söyler, böyle tembih ederdi: 
“Çarpılırsız oğul” derlerdi… 
Hakikaten de öyle… 
Çarpılırsınız!
Allah’ın okuna gelirsiniz! 
Yapmayın!
Dünyanızla beraber kişiliğinizi ve karakterinizi zayi etmeyin!
Adamlığınızı sorgulatmayın, vesselam!