DENETİM ÖYLE DEĞİL, BÖYLE YAPILIR!

Gazetemizin yazarlarından İbrahim Dumlu, dünkü yazısında aslında çok önemli bir hususa değinmişti. 
ORTAK DENETİM!
Şöyle ki; 
Pandemi sonrası tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ekonomik kriz ve ardından dövizde yaşanan tırmanış derken, malum yepyeni kavramlarla karşılaştık… 
Fırsatçılık… İstismarcılık… Stokçuluk… 
Tamam, bu kavramları duymuşluğumuz, bilmişliğimiz vardır, kabul ediyoruz… Ancak takdir edersiniz ki, fiiliyatta hiç bu kadar karşılaşmışlığımız da olmamıştı… 
Her neyse… 
Hükümet, temel gıda ürünlerinde KDV indirimine gitti mi, gitti… 
Fiyatlar düştü mü?
Hayır! 
Belediyeler etiket denetimi falan yaptı mı, yaptı…
Peki, fiyatlar düştü mü?
Hayır!
Sizce neden?  
Neden olacak, denetim mekanizması tek başına belediye zabıtalarının sırtına yüklendi de, ondan… 
Olması gereken aslında şu: 
Temel gıda ürünlerini satan marketler, toptancılar, sözün kısası tüm işletmeler denetlenmeli!
Ve fakat ilgili tüm kurumların koordinesinde… 
Yani bir markette fiyat denetimi yapılacaksa, o denetimi yapan heyet arasında Maliyeci de olmalı, Ticaret Bakanlığı’na bağlı kurumların yetkilisi de olmalı, kolluk kuvveti de olmalı, zabıta da olmalı… 
Faturalar incelenmeli!
Misal, bir kilogram pirincin o markete giriş fiyatı kaç lira, satış fiyatı kaç lira?
Stokta mal var mı?
Varsa kabul edilebilir miktarda mı? 
Etiketlerde güncelleme neye göre yapılıyor?
İşletmeye girişi yeni fiyatlarla yapılan yeni ürünler üzerinden mi yoksa girişi önceden yapılan ve stoklanan ürünler üzerinden mi? 
Beyan dikkate alınmalı, evet!
Ama yanı sıra marketlerin depoları ve dağıtım noktaları da gözden geçirilmeli!
Örneğin toz şeker… 
Aynı marka ve aynı kilodaki ürünün fiyatı her markette ayrı ayrı ve fiyatları arasında da deyim yerindeyse uçurumlar var… 
Bu ve bunun gibi daha birçok örnek verebiliriz… 
Yani uzun sözün kısası; denetim yapılacaksa ve biz “denetim yaptık” denilecekse, kılı kırk yarmalı ilgili kurumlar… 
Erzurum tabiriyle “eciğini-cücüğünü” sorgulayıp, karşılaşılan kusur ya da artniyetin hesabı ise, en ağır biçimde sorulmalı! 
Böylelikle bir kaçının canı yanmalı ki bu imansızların; yerden mantar biter gibi sayılarına yenileri eklenmemeli!
O yüzden çağrımız budur ve bu yöndedir... 
Eğer bir denetim yapılacaksa tam da böyle yapılmalı, ihaleyi belediye zabıtalarının kucağına bırakma kolaylığından kaçınılmalıdır! 
Öyle ya!
Vatandaşın hakkını cebine indirecek kadar vicdanı körelmiş bu insafsızların karşısında garibim zabıta ne yapsın!