Eskiden böylemiydi, harekat yaparken yok oradan izin iste, yok buradan müsaade al, yok cevap bekle, yok bilmem ne…
Ama şimdinin Türkiye’si kendi kararlarını kendisi alıyor, istediği adımı kendi hür iradesiyle atıyor…
Türk Silahlı Kuvvetleri Pençe Kılıç hava harekatını başlattıktan sonra tüm Türkiye adeta bir tek hedefe kilitlendi, oda terör örgütünün liğme liğme edilmesiydi. Hemen her siyasi partinin kahraman ordumuza başarı dilekleri oldu, parti liderleri mesaj paylaştı. Ama ne hikmetse CHP’den bir ses çıkmadı. HDP’yi zaten sormayın, onlar doğrudan savunmaya geçti. Bunda şaşıracak bir şey yoktu elbette, çünkü kural çok basitti; it itin ayağına basmazdı ve basmayacaktı.
Gelelim bilançoya; yüze yakın hedef vuruldu; itlerin mesken tuttuğu inleri birer birer başlarına yıkıldı. Kısacası dağda bayırda, çayırda merada, mağarada delikte ne kadar it varsa, taşın toprağın altında kalıp, geberip gitti.
Tabi dağdaki itleri vururken, bu itlerin içerideki çomarları da rahat durmadı. Kimi sosyal medyadan, kimi kendilerine kemik atılan köşelerden salyalarını akıtıp durdular. Akıtsınlar, onların ifadesinin alınacağı zamanlarda gelecek elbette. Bu devlet bir gecede var olmadı, bu devlet ağaç kovuğundan da çıkmadı. Bu devlet, binlerce yıllık medeniyet birikimine sahip bir devlet. Bu devlet, asırlarca dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğu bakiyesi olan bir devlet.
Olup biteni seyredecek değildi ya, devlet olmanın gereğini yaptı ve devlete meydan okuyan ne kadar çakal varsa tepelerine bindi. Şimdi hem dağdaki itler, hem de bu itlerin destekçisi olan içerideki çomarlar düşünsün sonrasını. Ve şunu unutmasınlar! Devlet her zaman 18 yaşındadır.