DİLSİZ KULLAR

Osmanlı’da bir gelenekmiş ağaçlara kış aylarında meyve asmak…

İnceliğe bakar mısınız?

Kışın yiyecek bulmakta güçlük çekmesinler diye kuşa, börtü ve böceğe ikram olurmuş bu meyveler.

Osmanlı işte bu yüzden asırlarca hükmetti dünyaya, bu yüzden cihanşümul bir imparatorluk oldu.

Çünkü insanı da düşündü, hayvanı da düşündü, nebatatı da düşündü.

Rahmet olsun ecdada.

Ve rahmet olsun ki, bize böylesine özel bir miras bıraktı…

Dün rastladım sosyal medyada; Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan, ilçedeki parklarda bu geleneği yeniden canlandırmış.

Ağaçlara meyveler asmış, kuş yuvaları yaptırmış.

Çok etkilendim, çok duygulandım.

Bilirsiniz belki

Ömer İbnü’l-Hattâbradıyalluha anh’den rivayet edildiğine göre “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” demiştir:

“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.”

İşte bu geleneğin kaynağı, bu inceliğin membaıdır bu hadis.

Rızkı veren Allah’tır…

Sadece sebepler yaratır, vesile kılar, aracı tayin eder.

Demek oluyor ki, kuşlara rızık olarak o meyveler ulaşsın diye, Aziziye’de de Cevdet Başkan aracı olmuş.

Ne güzel bir iş...

Ne ince bir düşünce…

Hani buyuruyor ya Cenab-ı Hakk:

“Hayvanlar benim dilsiz kullarımdır” diye; tam da şimdi dile gelecek olsa kuşlar; eminim teşekkür ederlerdi bu güzel gelenek için.

Onların böyle bir imkânı olmadığına göre; Allah’ın konuşan bir kulu olarak ben teşekkür etmek istiyorum Aziziye Belediye Başkanı Muhammet Cevdet Orhan’a:

Sen çok yaşa başkanım!

Sayende hem ecdadı andık, hem de insanlık dersi aldık.