Muzaffer Bilazer’le bu işin yürümeyeceğine dair tepkiler Denizlispor maçıyla başlamıştı. Malatyaspor maçı mağlubiyetle sonuçlansaydı, Bilazer’in büyük ihtimalle görevine son verilmiş ve takımın başına yeni bir hoca getirilmiş olacaktı. Ama şansa bala kazanılan bir maçla birlikte Bilazer de direkten dönmüş oldu. Ben de dahil olmak üzere futboldan iyi-kötü anlayan herkes, Muzaffer Bilazer’le bu işin yürümeyeceğini Malatyaspor maçından sonra da dile getirdi. Tabi önemli olan üç puandı ya, bu haykırışları kimse dikkate almadı. Sonra Bodrumspor maçı oynandı ve o maçın sonunda aslında kaybedenin Muzaffer Bilazer olduğunu herkes dile getirdi, herkes konuştu. Yine bir adım atılmadı, yine gereken yapılmadı. Şimdi önümüzde Altay maçı var ve mavi beyazlı ekip bu hafta İzmir deplasmanında maça çıkacak. Hatırlatmak gerekirse, Altay karşılaşmaları Erzurumspor için hep uğurlu geldi. Mavi beyazlı takımın Altay maçları hep sıkıntılı dönemlerde oynandı ve gülen taraf hep Erzurumspor oldu. Tabi bu gelenek devam eder mi bilmiyorum ama Erzurumspor eğer ki bu maçı kazanırsa, anlamalıyız ki Bilazer’in görev süresi bir hafta daha uzamış olacak.
Bu cümleleri kuruyor olmaktan açıkçası çok rahatsızlık duyuyorum, fakat şundan eminim ki, Altay karşısında galip gelsek bile bir sonraki hafta yine Muzaffer Bilazer’i ve sahada ne oynadıkları belli olmayan takımımızı konuşuyor olacağız. Umarım ben yanılıyor ve bu yaklaşımımla Erzurumspor’a haksızlık ediyorumdur. Daha önce de söylediğim gibi, o kadar çok keşke diyorum ki, haksız çıkmak için adeta can atıyorum.
Hadi Erzurumspor, şaşırt beni!