Bunlar 6+1’li masanın daha iyi günleri, daha güzel günleri. Türkiye’ye baharı getireceklerdi ya, hazan yaprağı gibi tek tek dökülecekler daha. Mesela Gelecek Partisi’nin Kurucular kurulu üyesi 11 kişinin istifa ettiği açıklandı. İstifanın ardından yaptıkları açıklamalar da çok düşündürücü. Kendi ifadelerine göre, hayal kırıklığına uğramışlar. Bu durum karşısında Serok Ahmet’in ne diyeceğini açıkçası çok merak ediyorum ama şu kadarını söylemeliyim ki, bu kervan sadece Gelecek Partisi’nin kapısının önünde durmayacak. Aynı şekilde Deva Partisi’nde de istifalar başlayacak. Hele şu 28 Mayıs seçimleri bir geride kalsın, CHP ve İYİ Parti’deki kazan kaldırmaları da yine birlikte göreceğiz. Darmadağın olacaklar, çünkü millete rağmen siyaset yaptılar. Milletin hassasiyetlerini göz ardı ettiler, milli ve manevi değerleriyle alenen alay ettiler, dillerine doladılar. Terörle kol kola girdiler, teröristlere özgürlük vaadinde bulundular. 14 Mayıs’ta bozguna uğrayınca da, kitleleriyle döndü depremzedelere saldırdılar. Sonra birden bire milliyetçi oldular, muhafazakâr oldular, Canan Kaftancıoğlu kendi ağzıyla özetle demedi mi, muhafazakar numarası yapmak zorunda kalmayacağız diye.
Ne olacaktı yani, milleti yine milletin gözünün içine baka baka kandırmaya kalkışmanın bir karşılığı olmayacak mıydı? Nitekim oldu, maskeleri tek tek düştü, sonra hepsi kendi içinde birbirine düştü.
Üzülüyor muyum, hayır! Daha İYİ Parti’deki istifaları göreceğiz, daha CHP’deki yol ayrılıklarını ve kendi aralarındaki tartışmaları seyredeceğiz. Koskoca Türkiye’yi yönetmeye talip olan bu ekibin hallaç pamuğu gibi tel tel dağılışını göreceğiz. Küsurat partilerinin yok oluşunu, Milli Görüş maskesi takmış olan ama aslında Milli Görüş’le zıt bir kutupta pozisyon alan Saadet Partisinin sonunu da göreceğiz. Planları hepsinin ayaklarına teker teker dolanacak. Ve burunlarının üstüne yere çakılacaklar. Peki ben neden mi bu kadar emin konuşuyorum? Çok basit, çünkü doğrunun yanında duruyorum da ondan. Ne diyeyim, Allah onları da doğru yola eriştirsin. Amin.