Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın göçmenlerle ilgili olarak ortaya koyduğu tepki ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hamlesi, siyaseten çok kötü bir hamle olmuştur. Kendisini kabile devletinde zanneden Ümit Özdağ, olayı muhalif bir tavır ortaya koymaktan çıkarmış ve adeta düelloya dönüştürerek, devlet adamlığı ciddiyetini ayaklar altına almıştır.
Karşılıklı hakaretleşmeler, birbirinden çirkin üsluplar ve manasız çıkışlarla meselenin geldiği nokta, bir fındıkkabuğunu doldurmayacak büyüklükte olmuştur.
Kaldı ki, hükümet kanadı mülteci sorununun zaten farkındadır ve bunun için gerekli adımları da atmaya başlamıştır.
Bu adımların yeterli olup olmadığını hep birlikte konuşalım, eğriyi ve doğruyu birbirinden ayıralım ama kabul edelim ki, bunun yolu da düellodan geçmiyor yani!
Peki, Türkiye dün ne yaşadı?
Birincisi, Türkiye Zafer Partisi diye bir partiden haberdar oldu.
İkincisi, Kemal Kılıçdaroğlu’na, kurumların kapısına kafasına göre dayanıp birlikte baskın yapacağı bir arkadaş çıktı.
Üçüncüsü, mülteci sorunuyla ilgili olarak hiçbir kazanım elde edilemedi.
Fakat!
Ortada her iki taraf için de alınması gereken bir ders var, o da, ne olursa olsun devlet ciddiyeti ve töresinin kesinlikle elden bırakılmaması gerektiğidir.
Toplumun gözü önünde restleşmek, çocuklar gibi kavgaya tutuş, sokak kabadayıları gibi düelloya davet etmek, vatandaşın devlete ve siyasete olan bakış açısını değiştirir ki, bunun da hiç kimseye faydası olmaz!
Ortada bir sorun mu var?
O halde soruna odaklanalım!
En azından sorunun kendisi olmaktan çıkar, vatana millete fayda sağlamış oluruz.
Net!