Yani bazen başımıza gelen şanssızlıklara bakıyorumda, gerçekten başımız büyük bizim. Tff takımızın üzerine oynar, hakemler takımımızın üzerine oynar, büyük kulüpler takımımızın üzerine oynar. VAR’cılar üzerimize oynar; bunca sıkıntımız yetmez gibi şimdide stadyumumuzla uğraşıyoruz. 2011 yılında yenisini yaptırmak dururken, tamirat ve tadilatla yetinip bugünlere geldik. Çok söz verdiler, stad yapacağız dediler, üstünü kapatacağız dediler. Ne sözlerini tuttular, ne üstünü kapattılar, yetmez gibi şimdide stadımızın tamamen kapatılması gündemde.
Depreme karşı dayanıksızdı madem bu stadyumda bugüne kadar nasıl maç oynattılar? Yok eğer sakıncalı bir durum yoktuysada şimdi ne diye stadın yakasını tuttular bir türlü anlamıyorum.
Sözde bugün rapor açıklanacakmış ve maçların oynanıp oynanmayacağına karar verilecekmiş. Sonuç ne olur bilmiyorum ama seçimlerden sonra bu sorunu çözmeye çalışmazlarsa bunun bedeli çok ağır olur. Hele şu işe, başka bir memlekette olsa yemin ediyorum ayağa kalkar şehir. Ama nasıl olsa Erzurumlu mülayimdir, sesi çıkmaz, ses etmez, itirazda bulunmaz, boyun eğer. Stat yapacazda ne olacak. Yazık ki durumumuz böyle bizim. Siyasetimizde zaten evlere şenlik, sahibimiz yok, soranımız, tutanımız yok. Herkes kendi yolunda, kendi ekmeğinde. Erzurum’un ekmeğinin ise tadı tuzu yok.