ÖZEL HABERHaber Girişi : 06 Ekim 2022 12:48

Erzurum’da Yedi Haftalar vardı…

Erzurum’da Yedi Haftalar vardı…
Gelişen teknolojiyle birlikte değişen tüketim alışkanlıkları, kültürel hafızayı da zayıflattı.

Gelişen teknolojiyle birlikte değişen tüketim alışkanlıkları, kültürel hafızayı da zayıflattı. Erzurum’da Eylül ayının 10’undan başlayarak Kasım ayına kadar süren ve halk arasında “Yedi Haftalar” olarak bilinen dönemde, kışlık ihtiyaçlar giderilir, yediden yetmişe herkes pazarlara ve toptancılara akın ederdi. Son 20 yılda tamamen değişen tüketim alışkanlıkları, Erzurum’un sadece kültürel hafızasını değil, aynı zamanda bereketini de silip süpürdü. Erzurum’da eski araştırmalar ve kaynaklardan edinilen bilgilerde, Yedi Haftalar dönemine dair dikkat çekici bilgiler aktarılıyor. Bunlardan birisi de, patates ve kuru soğan gibi ürünlerin toprak depo ve kilerlerde saklanıyor olması… Bunun yanında arıların petek sağımının da yine Yedi Haftalar dönemine denk geldiği Erzurum’da, lahana, soğan ve şalgam turşuları da meşhurdu.

 

TURŞU KURMA GELENEĞİ

İlkbaharla birlikte yaylalara gönderilen kısır ineklerin, Kasım ayına kadar sıkıca beslenip, kışa doğru da kesilerek kışlık kavurma ve paça ihtiyacı için saklandığı Erzurum’da, sirke yapımının da meşhur olduğu bilgisine ulaşılıyor. Özellikle kuzey ilçelerde bal sirkesinin sıkça yapıldığı ifade edilirken, Eylül ayının 10’uncu gününden itibaren depoların ve kilerlerin kışlık erzaklarla doldurulmaya başlandığı belirtiliyor. Köylerde kadınların bir araya gelerek kışa hazırlık için turşu kurma etkinlikleri düzenlediklerinin öğrenildiği kaynaklarda, “Yedi Haftalar döneminde limon sandıkla, şeker ve toz şeker ise, çuvallarla satılırdı. Herkes çuvallar halinde aldığı bu ihtiyacını kiler ve evlere ait oda altı bodrumlarında saklar, köylü kadınlar imece usulü turşu kurardı.

 

AÇIK HAVA PAZARI OLURDU

Yedi Haftalar dönemini bilen Dadaşlar ise, bu özel geleneğin çoktan kaybolduğunu belirterek, “Bizim zamanımızda marketler yoktu, ama şimdi köylüler bile sütünü ve yoğurdunu bile artık marketlerden alıyor. Herşeyin tadı bozuldu, bolluk ve bereket kayboldu. Halbuki Erzurum’da Yedi Haftalar denildi mi, akıllara bolluk, bereket, kazanç, hareket ve canlılık gelirdi. İlçelerde panayırlar kurulur, Erzurum merkezde ise Mahallebaşı dediğimiz bölge ise açık hava pazarına dönerdi” dediler.