ERZURUM GÜNLERİ 

Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte Türkiye’nin dört bir yanında organize edilen Erzurum günleri etkinlikleri de göz kırpmaya başladı. Ankara’da geleneksel hale getirilen bu buluşmalar, sonradan İstanbul ve Kocaeli’nde de gerçekleştirilmeye başlandı. 

Erzurum dışında Erzurum tanıtımının yapılıyor olması elbette önemli bir etkinlik; ancak bana göre eksiklik şurada yapılıyor. 

Bu buluşmaları bir konu başlığı altında, bir temayla ya da ne bileyim bir sloganla organize etmek gerekiyor diye düşünüyorum. 

Yani bu etkinlikler Çarşamba pazarı olmaktan çıkartılmalı, cağ kebabı ve kadayıf dolması üzerine bina edilmemeli. 

Her buluşmada Erzurum’un bir özelliği veyahut çözüm bekleyen bir sorunu ön plana çıkartılmalı ve herkes buna yoğunlaşmalıdır. 

Örneğin Sivas günleri de yapılıyor; ama bu organizasyonların tamamında Sivas’la Sivas Kongresi ve Cumhuriyet’in kuruluşu ön plana çıkartılıyor. 

Halbuki Sivas Kongresi’nde alınan kararlar, aslında Erzurum Kongresi’nde alınan kararların bir tescili olmakla beraber, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan şehir de yine Erzurum’dur. 

Ancak biz bunun tanıtımını yapabiliyor muyuz? Maalesef yapamıyoruz, şehrimizin ön plana çıkacak o kadar çok özelliği ya da güzelliği var ki, hepsini öyle veya böyle ıskalıyoruz. 

Bunun yanında kendimizi ifade edememe sorunumuz da var. Sesimizi çıkartamıyoruz, derdimizi anlatamıyoruz, sesimize ses bulamıyoruz çünkü ses vermesini bilmiyoruz. 

Bu organizasyonları işte bu amaçlarla kullanmalı ve Türkiye’nin dört bir yanına hem Erzurum’u ifade edebilmeli ve hem de Erzurum’un sesi olabilmeliyiz. 

Gurbetteki Erzurumlu STK yöneticileri, bu soruna da eğilirlerse çok iyi oluyor diye düşünüyorum. 

Siz ne dersiniz?