Egemen Korkmaz’mış…
Yok daha neler!
Ünal Karaman’mış…
Yok daha neler!
İrfan Buz’muş…
Yok daha neler!
Daha neler, daha neler…
Yani transfer tahtamız kapalı diye, sakatlık sorunları yaşıyoruz diye, kulübü de bu kadar ezmeyin canım!
Şunun şurasında zirveyle aramızda sadece 7 puan var…
Aşılamaz mı, aşılır…
Geçilemez mi, geçilir…
Eeee!
Öyleyse nedir bu üçüncü sınıf hoca arayışı…
Samet Aybaba’ya gidilmiş, teklif götürülmüş falan…
Samet Aybaba düşünmek için süre istemiş…
Ne süresi be!
Madem transfer tahtasını açtırmıyorsunuz, o halde artıracağınız paradan bastıracaksınız gitsin!
Hem öyle bir teklifle gideceksiniz ki, düşünmeye gerek bile duymayacak çaldığınız kapı…
Ama siz “paramız yok, pulumuz yok” edebiyatını yapar da, kulübü ve takımı ezerseniz, İrfan Buz’uyla da anlaşamazsınız, yemeğin tuzuyla da…
Kimse Erzurumspor’u böylesine bir acziyet içerisine sokamaz!
Hiç kimse Erzurumspor’u hoca dilenen bir takımmış gibi gösteremez!
Ve yine hiçbir Allah’ın kulu bu memleketin takımına “ortada kalmış” gözüyle bakamaz, baktıramaz!
Bu yüzden taraftarın tepesinin tasını attırmadan çözülmelidir bu iş!
Hem öyle bir çözülmelidir ki, yönetime en yakışan işlerden birisi de bu olmalıdır…
Ne dersiniz?
Haksız mıyız?