Dün de konum CHP idi bugün de CHP. Ne yapayım, o kadar çok malzeme veriyorlar ki, yazmadan edemiyor insan.
Birincisi şu, yakın bir zamanda Kemal Kılıçdaroğlu ne demişti? Biz muhafazakar ve mütedeyyin insanların da oylarına talibiz demişti. Üstüne bir de helalleşme diye bir formül öne sürmüştü. Şimdi genel başkanlarının muhafazakarlık üzerine geliştirdiği bu söylem bir yanda dururken, partinin ne kadar üst düzey yetkilisi varsa milletin manevi değerlerine saldırıp duruyor. Nasıl olacak şimdi? CHP liderini kendi kurmayları mı anlamıyor yoksa anlıyorlar da özellikle mi yapıyorlar?
Bir parti ya da grup sözcüsünün genel başkanını taca çıkartırcasına söylemler geliştirmesi, başörtüsüne, inanç değerlerine saldırması sizce ne kadar masum? Bana göre hiç masum değil.
Neresinden bakarsanız bakın bir tutarsızlık var bu işte ve CHP’li yöneticiler halkla resmen dalga geçiyor. Bir yanda helalleşmekten bahset, öbür yanda kalk insanların hakkına gir, tepkilerini çek.
Yani şimdi bu tablo orta yerde dururken ben kalkıp CHP’ye niye oy vereyim? Başörtüsüne, dini değerlere, maneviyata karşı sürekli bir duruş ve direnç sergileyen bu partiyi neden destekleyeyim? Bu soruyu örnek olsun diye sordum elbette; yoksa benim CHP’ye falan oy vermem mümkün değil de. Olur ya belki muhafazakar olup da, CHP’ye oy vermeyi düşünenler olur diye soruyorum. Onlar da zaten bu noktadan sonra kalkıp da CHP’yi desteklemez.
Bence Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin attığı adımlardan ve gerçekleştirdiği icraatlardan rol çalmak yerine, önce kurmaylarına bir ayar vermelidir. Demelidir ki, siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?