Gereğini millet yapar… 

Bu nasıl bir kafa yapısıdır Allah’ım! 
İHA ve SİHA’lardan rahatsız olmak, nasıl bir zihniyetin ürünüdür?
“Dokunacağız!” ne demektir?
“Hükümet bunları kutsallaştırdı” demek, neyi ima etmektir? 
Bu nasıl bir hınçlanmanın dışa vurumu ve bu hangi sakat fikrin iz düşümüdür böyle? 
İHA’lar ve SİHA’lar bu ülkenin şeref nişanı değil midir?
İHA’lar ve SİHA’lar bu milletin göz bebeği, bu milletin baş tacı, bu milletin övünç ve kıvanç kaynağı değil midir? 
Yani Ali Babacan’ın açıklaması nasıl bir hezeyandır, nasıl bir ruh halidir ve nasıl bir rahatsızlıktır, anlamış değiliz… 
Çok söz var edilecek ama neylersiniz ki, bizim ağzımızın pergeli de bir yere kadar… 
O yüzden bu bahse burada nokta koyuyor ve DEVA’nın Genel Başkanı Ali Babacan’ı milletin aklına, fikrine, vicdanına ve irfanına havale ediyoruz… 
Gereğini nasılsa millet yapar…  

**

Bilimden ötesi yok; her şeyin sonuçta bilimsel bir açıklaması var… 
Kar yağışının gecikmesi örneğin… 
Uzmanlar diyor ki, bilmem nereden gelen soğuk hava tabakası bilmem hangi sebeplerden dolayı blokaja uğruyor da, yağışlar bu yüzden gecikiyor… 
Muhakkak öyledir… 
Ve fakat bir elimiz bilimden yana dursun, diğer elimizi de azıcık vicdanımıza koymak gerektir… 
Hiç üstümüze almıyoruz, öyle değil mi? 
Misal, kuraklığın rahmetin bizden esirgendiği anlamına gelmesini… 
Kendimize hiç pay çıkartmıyoruz!
Acep bizim bu işteki kusur ve kabahatimiz nedir diye sormuyoruz, soruşturmuyoruz… 
Hatta buna gerek bile duymuyoruz... 
Bir bilsek… 
Ah bilebilsek…
Değil karın ve yağmurun yağmamasına içerlenmeyi, dert edinmeyi… 
Vallahi başımıza taş yağmıyor diye sonsuz şükürler ederiz… 
Bir bilsek… 
Ah bilebilsek…