Bunu tanıdığım taraftar grubundan arkadaşlara da söyledim. Şu tezahürat işini daha kurumsal ve profesyonel hale getirin dedim. Maçlarını izlediğim birçok takımın taraftarları o kadar güzel organize oluyor, o kadar güzel bir ahenk ve uyum ortaya koyuyorlar ki, tribünlerdeki o coşku ve hareketlilik en az maçlar kadar keyif veriyor insana. Ama niyeyse bizim taraftarımız bu konuda çok dağınık ve gelişigüzel bir görüntü ortaya koyuyor. Maraton ayrı telden çalıyor, kapalı tribünler ayrı telden. Kale arkası tribünleri hiç sormayın; sanırsınız taziye evine gelmişler de sessiz sedasız oturuyorlar. Ne tezahüratları anlaşılıyor ne söyledikleri kulağa hoş geliyor. Ara ara öyle sanıyorum ki sinkaflı bazı tezahüratlarda da bulunuluyor ama bunlara hiç gerek yok. Taraftar grubu ve tribün liderlerinin bence bu konuda kolektif bir çalışma ortaya koyması gerekiyor. Maçların hangi evresinde hangi tezahüratlar yapılmalı, hangi durumlarda hangi tezahürat seslendirilmeli şeklinde planlama yapmaları lazım bence. Takımı hangi tezahürat coşturur, hangi tezahürat rakip takımı baskılar, hangi tezahürat takıma moral olur, hangi tezahürat rakip takımın dikkatini dağıtır, bunu taraftarlar çok iyi bilmeli. Tabi bunun yolu da tribün liderlerinin bir araya gelmesinden ve ortak bir rota belirlemesinden geçiyor. Ayrıca gol anonslarımız da çok kötü; mesela Samsunspor tribünlerinde takım gol atınca öyle bir anons yapılıyor ki, taraftarların kulakları adeta bayram ediyor. Ama bizde bu heyecan da yok. O yüzden hep takımdan ve teknik heyetten bir şeyler bekliyoruz ya; bazı bazı da kendimizi gözden geçirmemizde yarar var.