Ben şahsen bir alam veremedim. Haklı ya da haksız, kim olursa olsun hiçbir Allah kulu mahkumiyet kararı aldığına sevinmez, buna sadece kendisi değil başkaları da sevinmez.
Buradan hareketle sosyal medyada dolaşıma giren bir görüntüyü defalarca izledim. Aldım başa yeniden izledim, sardım geriye tekrar izledim. Ekrem İmamoğlu’nun makamı, İP Genel Başkanı Meral Akşener en başta oturuyor ve odada bulunanlarla birlikte mahkeme kararına dair görüş alışverişinde bulunuyorlar. O sırada İmamoğlu’nun yanına birisi yaklaşıyor ve kararın açıklandığı haberini veriyor. Haberi alan meral Akşener ellerini önce dizine vuruyor, “hadi bakalım” dercesine ayağa kalkıyor ve Ekrem İmamoğlu’nun yanına gidiyor. Herkes ikilinin “çak” yapmasını beklerken, istemsizce bir sarılma söz konusu oluyor. Öyle ki, ikili neredeyse burun buruna çarpışacak gibi oluyor. Zaten Ekrem İmamoğlu’nun yanı başında resmen kapı kulu gibi ayakta bekleyen Dilek İmamoğlu’nun yüz şekli ve ruh hali ise, akıllarda başlı başına bir soru işareti bırakıyor.
Şimdi gelelim en başa; İmamoğlu ve Akşener ikilisinin mal bulmuş mağribi gibi sevinmelerine neden olan nedir? Mahkumiyet kararı. Yani bilmiyorum ama İmamoğlu İBB seçimlerini kazandığında bile Akşener’le birlikte bu kadar sevinmemiştir belki de. İşte sadece bu manzara bile ortada çok büyük bir film olduğunu gösteriyor. Başrollerde ise İmamoğlu ve Akşener. Şunu da eklemeliyim; daha ortada kesinleşmiş bir karar bile yok üstelik. Şimdi süreç nasıl işler bilmiyorum, ancak kararın istinafa götürüleceği çok açık. Şimdi yerel mahkemenin aldığı karar, istinafta bozulmuyor mu? İşte asıl siz o zaman seyredin gümbürtüyü!