İşim gereği şehir dışına sık sık çıkan birisiyim. Neredeyse Türkiye’nin yarısından fazlasını gezdim, gördüm, kaldım, analiz ettim. Burada olyduğu gibi, o illerde de dostlarım, arkadaşlarım var. Hepsiyle de zaman zaman görüşüyor, iletişim kuruyorum.
Ama size şu kadarını söyleyeyim, o şehirlerin büyük bir bölümünde neredeyse belediyeler varla yok arasındalar. Burada olsa belki kıyametlerin kopartılacağı çöpler, yollar, kaldırımlar, oralarda yaşam biçimi haline gelmiş ve kimsenin de umurunda değil bu durum.
Bunları gördükten sonra Erzurum’a gelip bizim belediyelerimize yapılan haksızlıkları görünce, ister istemez şunu diyorum: “Siz belediye görmemişsiniz!”
Gerçekten de öyle; ismini duyduğumuzda hemen fantezi kurmaya başladığımız birçok kentte belediyelerin esamesi bile okunmuyor. Vatandaş umurlarında değil, temizlikmiş, ulaşımmış, suymuş, kültür, sanat, eğitimmiş, hizmetmiş, yatırımmış, vallahi akıllarında bile yok. Ama bu duruma kimsenin itiraz ettiği de yok, yani o kadar çok kanıksamışlar ki bu durumu, sesleri bile çıkmaz olmuş.
Erzurum’daki belediyeler ise, o belediyelerle mukayese edilince vallahi de, billahi de hükümetten farksız durumdalar. Ama gelin görün ki, bizim başka şehirleri görmeyen çoğu insanımız, belediyeleri yerden yere vurmaktan başka bir halt bilmiyor. Öyle ağır ve acımasız eleştiriler yapılıyor ki bizim belediyelere, ne akıl alıyor, ne mantık alıyor.
Onlara tek sözüm var: “Allah size oralarda yaşamayı nasip etsin de, Erzurum’daki belediyelerin kadrini kıymetini bilin!”