Halkın Bilgi Hakkı ve Şeffaflık Talepleri

Geçtiğimiz günlerde Palandöken Belediyesi’ne yönelik kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreçle ilgili, bilgi edinme talebimizi yazılı olarak sunduğumuzu ve gelişmeleri siz değerli okuyucularımızla paylaşacağımızı ifade etmiştik. Bugün, hem süreci özetlemek hem de bu meselenin neden önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Palandöken Belediyesi’ne verdiğimiz dilekçede, 2021-2023 yılları arasında belediye mülkiyetindeki taşınmazların kimlere, hangi yöntemle ve bedelle satıldığını sorduk. Ayrıca, Belediye Basın Müdürlüğü’nün aynı dönemde yaptığı harcamaların kalem kalem dökümünü talep ettik. Bu talepler, halkın yerel yönetimlerden şeffaflık beklentisinin bir yansımasıdır ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde tamamen meşrudur.

Ancak daha önce de dile getirdiğimiz gibi, belediyenin bu tür bilgileri ya eksik ya da erişilemez bir şekilde sunduğunu gözlemledik. Örneğin, 27 Kasım 2023 tarihli cevaplarında, taşınmaz satış bilgilerinin internet sitelerinde yayınlandığını iddia ettiler. Fakat yapılan kontrollerde bu bilgilere ulaşmak mümkün olmadı. Peki, neden? Şeffaflık iddiası taşıyan bir belediyenin, halkın talep ettiği bilgileri kamuoyuna açık bir şekilde paylaşamaması, bu süreçte neyin gizlendiği sorusunu akıllara getiriyor.

Bu soruların cevabını almak, yalnızca bir gazetecilik meselesi değil, aynı zamanda kamu yararının korunması adına bir zorunluluktur. Belediyelerin kaynakları, kamuya aittir ve bu kaynakların nasıl kullanıldığının hesabını vermek yerel yönetimlerin temel sorumluluklarındandır.

Belediyeler Şeffaf Olmalı

Bugün, yerel yönetimlerin en büyük sınavlarından biri şeffaflık ve hesap verebilirliktir. Palandöken Belediyesi, hem taşınmaz satışları hem de basın müdürlüğünün harcamaları gibi konularda net bir açıklama yapmaktan neden çekiniyor? Bu bilgilerin kamuoyuna açık bir şekilde paylaşılmaması, soru işaretlerini derinleştiriyor.

Burada önemli olan nokta, yalnızca bilgi almak değil, bu bilgilerin doğruluğunun denetlenebilir ve anlaşılabilir olmasıdır. Şayet bu taleplerimize yasal süre içerisinde tatmin edici bir yanıt alamazsak, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na başvuracağımızı ve bu konunun takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

Halkın seçtiği yöneticiler, halk adına ve halk için görev yapar. Şeffaflık, demokrasiye olan güvenin temelidir. Eğer yerel yönetimler, kaynaklarının nasıl kullanıldığını açıklamaktan imtina ediyorsa, bunun bedelini en çok halk öder.

Bugün sorduğumuz bu sorular, yalnızca Palandöken Belediyesi özelinde değil, tüm yerel yönetimler için geçerli bir çağrıdır: Halka hesap verin. Kaynakları nasıl kullandığınızı açıklayın. Halktan gizlenen her bilgi, yönetime olan güveni zedeler ve derin şüpheler yaratır.

Biz bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Yasal süreçleri sonuna kadar zorlayacak ve kamuoyunu bilgilendirme görevimizi eksiksiz yerine getireceğiz. Çünkü gazetecilik, yalnızca haber yapmak değil, hakikatin savunucusu olmaktır.

Sonuçları hep birlikte göreceğiz.