Harekete geçmek lazım…

Ben Erzurum’da kendimi bilmiş bileli en çok konuşulan konuların başında teşvik yasaları gelir. Son 25 yılı mercel altına alacak olsak; emin olun hemen her döneminde Erzurum’un teşvik yasalarından yana bir gülmemişliği ve rahatsızlığı vardır. 
İçinde bulunduğumuz dönemin sıkıntısı da maalesef yine teşvik yasası. 
Öyle çok teknik ayrıntıya girmeden basit bir dille izah edecek olursam; Erzurum şu anda bölgesel teşvik yasası kapsamında 5. Bölgede bulunuyor. 
Türkiye’de 1,2,3,4,5 ve 6 bölgeye ayrılan teşvik düzenlemesi içerisinde her bölgenin kendine has avantajları, indirim ve muafiyetleri bulunuyor. 
Örnek verecek olursak; şu anda Erzurum’daki bir lokanta işletmecisi, personeli için devlete SSK primi olarak 4 bin liradan fazla ödeme yapıyor. 
6. Bölge kapsamında bulunan herhangi bir şehirde ise, benzer bir lokanta işletmecisinin SSK prim gideri bin lirayı bile bulmuyor. Yani arada tam dört kat fark var. 
Şimdi böyle bir durum ortada iken, Erzurum’da son bir yıldır herkes şunu söylüyor; Erzurum 6. Bölge kapsamına alınsın!
Aslına bakarsanız, 6. Bölge ile 5. Bölge arasında öyle aman aman bir farklılık ya da değişiklik yok. 
Ekonomik anlamda aynı çaresizlik içerisinde olan şehirler 5 ve 6. Bölge kapsamında bulunuyor. 
Haklı olarak Erzurum’daki işverenler 6. Bölge şartlarının Erzurum için de geçerli olmasını istiyor. 
Yani bu çok zor olmamalı; Cumhur İttifakı çatısı altında 5 vekilimiz var. Bir araya gelmeleri ve ilgili bakanlıklarla görüşmeleri pekala mümkündür. 
Bu süreci tamamladıktan sonra hepi topu bir kanun teklifine bakar. Böylece Erzurum’daki işverenler de rahat bir nefes alır. 
Altını çok net çiziyorum; diyorum ki, Erzurum’un bu beklentisinin karşılanması, yerel seçimler öncesinde iktidarın hanesine artı puan olarak yazılır. Üstelik 14-28 Mayıs seçim sonuçları üzerinden esnafın ve işverenlerin de yüzüne bakacak yüzü olur siyasetin. 
Benden hatırlatması.