Biri çıkıp diyor ki, Cumhurbaşkanı tek başına yetkili olamayacak, altı kişi aynı anda yetkili olacak. Biri çıkıp diyor ki, imza yetkisi tek olmayacak, bilmem ne olacak, şu olacak bu olacak! Kimden bahsettiğimizi anlamış olmalısınız, tabi ki altılı masadan bahsediyorum. Dün çıkmış parti sözcüsü kendi milletvekiline cevap veriyor, Ahmet Davutoğlu’na üstü kapalı tepki gösteriyor ve anayasayı göstererek Cumhurbaşkanının yetkileri bellidir diyor, özetle kimse kendi kendine yeni icatlar çıkarmasın demek istiyor. Görüyorsunuz değil mi düştükleri garabet hali? Bunlardan emin olun bir şey olmaz, bunlar değil Türkiye’yi, kabileyi bile yönetemez.
Beni tanıyanlar bilir, bu altılı masanın bir ortağının Erzurum’da kurucu il başkanlığı yaptım ve şu anda yaşananları gördükçe, o çatı altından ayrılmış olmakla ne doğru bir karar verdiğimi şimdi çok daha iyi anlıyorum.
Bakın ki, HDP çıkıyor, altılı masa falancayı aday gösterirse biz yokuz diyor. HDP diyor bunu HDP! Ve bu masanın ortakları da buna seyirci kalıyor. Biri milliyetçilik iddiasındaki İYİ Parti, diğeri muhafazakarlık iddiasındaki Saadet, diğer ikisi AK Parti’den ayrılma liderleriyle Babacan ve Davutoğlu. Geriye ne kalıyor? CHP kalıyor, ki onlara ayrı bir parantez açmaya hiç gerek yok. Atatürk’ün kurduğu bir partinin, ülkenin bölünmez bütünlüğüne gözünü dikmiş olan terör örgütünü açıkça destekleyen HDP ile birlikte aynı safta olması bile şahsen benim kanıma dokunuyor. Ben inanıyorum ki, birçok CHP’li de bu durumdan rahatsız.
Sözü uzatmadan şunu söylemek istiyorum; seçime birkaç ay var ama bu masanın ülkeye hiçbir şey veremeyeceği çok açık. Bakmayın siz öyle anketlere! O anketlerin kaçar liradan yapıldığını ve parayı bastıranın anketlerden nasıl da önde çıktığını hemen herkes biliyor. Siz vicdanınıza ve akıl ve mantığınıza kulak kabartın ve şimdi cevap verin bana!
Bunlarla ülke mi yönetilir?