Hilalkent’teki sosyal konutları dün gazetemizin manşetine konu etmiş ve buradaki içler acısı manzarayı okurlarımızın dikkatine sunmuştuk…
Dar gelirli vatandaşlar ev sahibi olsunlar diye inşa edilen bu konutlarla ilgili türlü dolaplar, türlü fırıldaklar dönmüş…
Üçe alıp kırka satan mı dersiniz, günlük kiralayıp fuhuş yaptıranları mı dersiniz, terk edileni, satılığa çıkartılanı, harabeye dönüp madde bağımlılarına mekân olanları mı dersiniz, ne yoktu ki!
Bizzat gittik, gördük, fotoğraflarını çekip, haberleştirdik… Konutların bulunduğu civarın sakinlerini de dinledik…
Neler neler anlattılar, bir bilseniz…
Her neyse…
Mesele zaten malum da, önemli olan neyin yapıldığı bize göre…
***
Erzurum Emniyeti’nden arandık dün…
Haberimize ilişkin olarak bölgede çok geniş çaplı bir çalışma yapılmaya başlandığını, hatta bunun da ötesinde Hilalkent TOKİ’lerin bundan böyle sürekli polis gözetiminde tutulacağını öğrendik…
Açıkçası mutlu olduk…
Çünkü bahsini ettiğimiz bölgede eksikliği fevkalade biçimde hissedilen bir asayiş sorunu vardı…
Eminiz bundan sonraki süreçte burada hiç kimse dilediği gibi at binip, cirit oynayamayacak…
Ve fakat bu işin asayiş ve güvenlik boyutu…
Peki, mali, idari ve hukuki boyutuna ne demeli?
Örneğin, dar gelirli insanlar ev sahibi olsunlar diye devlet eliyle yapılan bu konutları kimler kimlerden kaç liraya almış ve kimler kimlere kaç liraya satmış?
Örneğin, buradaki konutları altını özellikle çiziyoruz; fuhuş amaçlı olarak kimler kimlere günlük olarak kiraya veriyor?
Vesaire, vesaire…
Anlayacağınız mesele sadece Erzurum Emniyetini ilgilendirmiyor…
Mesele sosyal devletin ilgili tüm kurumlarını yakından hem de çok yakından ilgilendiriyor…
Bekleyip göreceğiz…
Devletin kör kuruşunun başını bakalım ki kimler bekliyor, kim beklemiyor…
Devletin kör kuruşunun hesabını bakalım ki kimler soruyor, kim sormuyor…