Erzurum deprem riskiyle karşı karşıya mıdır?
Evet…
Bunu neye dayanarak söylüyoruz peki?
Elbette uzmanların verdikleri bilgilere göre…
Sonuçta bilimsel gerçekler ışığında elde edilmiş olan veriler var ve her uzman da işte bu verilerden yola çıkarak konuşuyor…
İtiraz var mı?
Yok, hem niye olsun ki!
Buraya kadar her şey tamam…
Ve fakat kimi bilim insanları işin tadını öyle bir kaçırtıyor ki, ne yapmaya çalıştıklarına akıl sır erdiremiyor insan…
Bunlardan birisi de, Prof. Dr. Ahmet Ercan Hoca...
Kabul...
Karşı karşıya olduğumuz deprem riski elbette dile getirilsin, elbette hatırlatılsın, buna kimsenin karşı çıktığı yok!
Ne ki, Ahmet Hoca niyeyse sürekli aynı çıkışlarda bulunmayı adeta alışkanlık haline getirdi…
Aylardır aynı şeyi söylüyor…
Erzurum’da, falanca ilde, filanca şehirlerde deprem olabilir!
E, anladık…
Duruyor, duruyor bir daha…
Aralarında Erzurum’un da bulunduğu işte şu kadar şehirde muhtemel bir takım depremler kapıda…
Haydaaa!
Aradan biraz zaman geçiyor, bu kez farklı bir deprem senaryosu…
Şu, şu ve şu illerde deprem tehlikesi var ve bu illerde meydana gelmesi muhtemel depremlerin şiddetleri de şu kadar…
Hocam!
Hayırdır, neyin peşindesiniz siz?
Bu söylediklerinizi zaten aylardır dinliyoruz, duyuyoruz, okuyoruz…
Ve sizin bu cümleleri kurduğunuz her vakit yeni bir panik atmosferine bürünüyor ve her seferinde yeni bir endişeyi yaşıyoruz…
Size haksızlık etmekte istemiyoruz; ancak sosyal medyada gündem kasmak gibi bir derdiniz varsa eğer, lütfen bundan vazgeçin artık!
Ne yapılması lazım, biraz da ondan bahsedin!
Devlete hangi sorumluklar düşüyor, kimlerin neler yapması gerekiyor ve hangi adımların atılması icap ediyor, asıl buna odaklayın bizi!
Hatta bunu hep birlikte konuşalım, herkes konuşsun!
Ama siz tutturmuşsunuz bir türkü, gidiyorsunuz:
Deprem olacak!..
Deprem olacak!..
Hocam!
Siz bilim insanısınız; bu yüzden bize zaten bildiğimiz şeylerle değil, bilmediklerimizle gelin lütfen!
Bilim bunun için var çünkü…
Sosyal medyada gündem olmak için değil…