Bandırmaspor’la geçen yılda karşılaşmışız, maçların birinde galip gelirken, diğerinde mağlup olmuşuz. İlk maçı geçen sezon deplasmanda oynamış ve 2-1 mağlup olduğumuz Bandırmaspor’u Kazım Karabekir Stadında 1-0 mağlup etmeyi başarmışız. İstatistiklere bakınca Erzurumspor’un Bandırmaspor’a göre çok az da olsa iyi olduğunu görüyoruz. Bandırmaspor 18 puanla ligin 11’inci sırasında, Erzurumspor da 14 puanla ligin 15’inci sırasında. Dikkat ettiyseniz puan kayıplarımız yüzünden artık üç puan aldığımız maçlarla bile üst sıralara tırmanma ihtimalimiz de azalmaya başladı. Örneğin biz Bandırmaspor maçından galip ayrılsak bile sıralamada yine Bandırma’nın altında kalacağız. Çünkü bizim puan kaybettiğimiz haftalarda rakiplerimiz çatır çatır maç kazanarak puan üstüne puan topladı. Neyse artık, olan olmuş. Önemli olan bundan sonra ne olacağı ve Erzurumspor’un ortaya nasıl bir grafik koyacağıdır. Şu kadarını söylemeliyim ki, Muzaffer hocanın orta saha ile forvet hattı arasındaki bağı mutlaka kurması gerekiyor. Çünkü bu iki bölge arasındaki futbol o kadar çok kopuk ki, Eren Tozlu ve Olanare deyim yerindeyse ileride öksüz kalıyor. Halbuki orta saha oyun kurar, pas organizasyonu yapar ve takımı hücuma kaldırır. Ama ne yazık ki, benim şu son iki maç ta da özellikle gördüğüm şey, bölgeler arasındaki geçiş hızımızın çok yavaş ve de üstelik yetersiz olduğudur. Takımın morali iyi, Manisa FK’dan da 3 puan alabilseydik, keyfimize diyecek olmayacaktı ama nasipte de yokmuş demek ki… Buradan Muzaffer hocaya çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, takım hazır bir ritim yakalamışken şu orta sahaya bir formül bulunsa artık. Çünkü bizim kesinlikle hücum futbolu oynamamız gerekiyor.