İkinin ikiyle çarpımı nasıl ki dört ediyorsa, bizim de artık üretime dönmemiz gerektiği gerçeği gün gibi ortaya çıkmıştır artık.
Üreteceğiz, üretmek zorundayız!
Ekeceğiz, ekmek zorundayız!
Dikeceğiz, çalışacağız, alın terimizi toprağa akıtacağız!
Bunun başka çıkar bir yolu yok!
Ucu bucağı olmayan ovalarımız var, tarlalarımız var, köylerimiz var, meralarımız var…
Hububat ekeceğiz…
Bakliyat ekeceğiz…
Yem bitkisi ekeceğiz, organik tarım yapacağız…
Uçarı kaçarı yok bu işin; buna mecburuz…
Covid-19 Pandemisi gösterdi ki, dünyada yeni bir düzen ve yeni bir dönem başlıyor… Enerjinin, üretimin ve dolayısıyla paranın sahibi olanlar yeni sistemin efendileri, bunlardan mahrum olanlar da, ne yazık ki köleleri olacak…
Buna izin vermemeliyiz!
Buna boyun bükmemeliyiz!
Hatırlayın Hazreti Yusuf kıssasını!
Kıtlık öncesi ne yapmıştı Mısır’a sultan olan Peygamber?
Üretmişti ve yediden yetmişe herkesi bu sürece dahil etmişti… Mısır’ın tüm devlet imkanları bu uğurda seferber edilmiş, üretenler vergilerden bile muaf tutulmuştu…
Burada anlatmak istediğimiz husus, devlet gerekirse maliyetlere ortak olacak, üretimi destekleyecek, üretenin yanında olacak, ürettiğine de talip olacak.
Aksi halde yeni dünya düzeninde bizim ayakta kalma şansımız yok.
Ya bu deveyi güdeceğiz.
Ya da bu diyarın kölesi olacağız.
İki kere iki, eşittir dört!