Bulduğu her fırsatta demokrasi ve özgürlükten bahseden Kemal Kılıçdaroğlu, geçenlerde yaptığı bir açıklamada dedi ki; “Partinin ve genel başkanın aleyhine konuşanı anında kapıya koyacağız”
Ne demek? Yani kimse partinin ve liderin aleyhinde bir tek kelam edemeyecek demek. Ve bu kesim AK Parti’yi parti içi demokrasiden uzak olmakla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da diktatör olmakla suçlayan kesim.
Düştükleri komik duruma bakın hele, aslında suçladıkları ve ortaya koydukları tablo, meğer kendilerinin aynadan bir yansımasıymış bunların.
Şimdi merak ettim ve soruyorum CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na;
Hani sizin partiniz özgürlükler partisiydi?
Hani sizin partinizde düşünce ve ifade özgürlüğünün kapıları ardına kadar açıktı?
Hani sizin partide eleştiri kültürü hakimdi?
Hani sizin partide parti içi demokrasi vardı?
Hani sizin partide genel başkan eleştirilemez değildi?
Hani sizin partinizde her türlü eleştiriye ve karşıt görüşe saygı vardı?
Hani sizin partide diktatörlük yoktu?
Hani sizin partide hak, hukuk ve adalet vardı?
Hani sizin partide katılımcı demokrasi hakimdi?
Hani sizin partide her sese kulak veriliyordu?
Hani sizin partiniz iktidar olunca Türkiye özgürlükler ülkesi (!) olacaktı?
Bir şey demiyorum da, CHP’nin bu hallerine bakınca, yatıp kalkıp Allah’a şükrediyorum ki, bunlara iktidar yüzü göstermedi. Yemin ediyorum iktidar olsalar var ya, sırf kendilerini eleştiriyor diye insanları darağacında sallandırırlar bunlar. Tekrar dedim, yine diyorum; vallahi verilmiş sadakamız varmış.