Pratikte kaybeden Erzurumspor oldu ama bana göre Cumartesi günü oynadığımız maçın galibi kesinlikle Keçiören değildi. Hakan hocanında dediği gibi, ilk yarıda bulduğumuz gol pozisyonlarını değerlendirebilmiş olsa idik, rakibin ipini daha ilk 45 dakikada çekmiş olacaktık. Hemde öyle 1 ya da 2 golle değil, o maçta rahat 4 gol görebilirdik.
Bu yüzden her ne kadar kaybettiğimiz 3 puana yanmış olsamda, tribünlerden ayrılırken yaşadığım duygu, sadece takımımız adına üzüntü oldu. Çünkü gerçekten takdir edilebilecek bir futbol ortaya koydu. İkinci yarıda gösterilen performans, ilk yarıyı aratmış olsada, genel bir değerlendirme yapacak olursak, Erzurumspor’un mücadelesi tam alkışlanacak türdendi.
Maçtan sonra yüzdelere bakıncada zaten maçı kimin hak ettiğini görmüş olduk. Tabi bir gerçek var ki, bu işlerde neticeye bakılıyor. Sonuçta o maçtan 3 puanı alarak ayrılan rakip takım oldu.
Bizim bundan sonraki haftalarda yapmamız gereken şey belli, girdiğimiz pozisyonları neden sonuçlandıramıyoruz, bunun cevaplarına bakmalıyız. Hakan Kutlu hocanın takıma dokunuşları sayesinde kısa sürede lige gözdağı veren bir takım haline geldik. Bunu başarabildiysek; gol bulma sorunumuzuda ortadan kaldırabiliriz. Yani bizim bitiricilik noktasında sıkıntımız var. Bunun çözümü içinde öncelikle Eren Tozlu’nun üzerindeki ölü toprağını silkelememiz lazım. Sahada kendisinden beklediğimiz performans gösteremiyor. Sebepleri ne, niye böyle oluyor, bu soruların cevap bulması lazım. Ve yine benim gözlemim; takımımızın orta açma konusunda bir takım zafiyetleri var. Topun hızını ayarlama konusunda eksiklerimiz var. Bunların üzerinde sıkı bir çalışma yapılırsa, çok daha güzel neticeler alacağımıza inanıyorum.