Erzurum’un artık eski Erzurum olmadığını söylemeye lüzum yok. Şimdi ben böyle bir cümleyi niye kurdum diye soracak olursanız, bazı kulislerde Erzurum’a ithal bir aday gönderileceği konuşuluyor. İsmi lazım değil, İstanbul’un büyük ilçelerinden birisinde belediye başkanlığı yapan birisinin Erzurum’a Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak dayatılacağı ileri sürülüyor.
Aslı var mıdır yok mudur bilmiyorum, ancak kulağıma gelen bilgiler, bu yönde bir takım çalışmaların olduğu yönünde.
Ben şunu çok merak ediyorum ve soruyorum:
“Erzurum sizin boş meydanınız mı?”
Soruyorum, çünkü ben böyle bir dayatmayı kabullenmiyorum. Ben, bu memlekete belediye başkanı olunacaksa, olacak kişinin bu şehirde yaşayan biri olmasını istiyorum. Yok öyle başka şehirlerde fink atıp, gelip Erzurum’a belediye başkanı olmak. Yok öyle yukarıdan bu şehre ithal adaylar göndermek.
Geçmişte bu şehirde Gaziantepli vekil vardı, isimlerini burada tek tek saymanın anlamı yok, benim yaş kulvarımda olanlar az-çok hatırlayacaktır o günleri. Adamlar geldiler, seçildiler ve gittiler. Sonra Erzurum’a ne uğradılar, ne aradılar, ne de sordular.
Son 20 yıl içerisinde de bu hatalara düşüldü, sırf kimliğinde Erzurum yazıyor diye, Erzurum’la uzaktan-yakınan ilgisi olmayan insanları bu şehre vekil yaptılar, yalan mı?
Benim itirazım buna!
Sizin itirazınız da buna olsun!
Erzurum kimsenin babasının çiftliği değil! Erzurum hiç kimsenin dilediği gibi at süreceği bir memleket değil.
Bu memleketin bu memlekette yaşayan evlatları varken, başka şehirlerden devşirme adaylar getirilmesine karşıyım, ben bunu şahsıma ve benim irademe yapılmış bir hakaret olarak görürüm.
Üstelik benim şehrimi temsil eden vekiller böyle bir duruma müdahale etmezlerse de, bunu da bir ar meselesi kabul eder, onların yerine de utanırım.
Uzun sözün kısası, ben utanmak istemiyorum!