Yerel seçimlere doğru takvimler ilerlerken, siyasi partilerdeki hareketlilik de artmaya başladı. Belediye başkanlığı için aday adayı olanların sayıları her geçen gün artarken, AK Parti’de başvurular için belirlenen son gün yarın mesai bitimiyle birlikte dolmuş olacak.
Ben öteden beri söylerim, belediye başkanı dediğiniz kişi, halden anlayan olacak, sahayı bilen olacak, emeğin kadrini ve kıymetini bilen olacak, esnafı anlayacak, işçiyi anlayacak, esnafı anlayacak, kısacası bir kulağı sokakta, bir eli ahalinin üzerinde olacak.
Belki bana hak verirsiniz yahut vermezsiniz, devlet memurundan belediye başkanı olmadı, olmuyor işte.
İyi bir öğretmen olabilir, iyi bir hekim olabilir, iyi bir vaiz, iyi bir hatip olabilir ama hiçbir belediye başkanı bir mühendis kadar, teknik yönü güçlü bir meslek erbabı kadar düşünemez, eyleme geçemez.
Belediye başkanının başından Erzurum tabiriyle sıcak da geçmiş olmalı, soğuk da geçmiş olmalı, düğün görüp oynamış, ölü görüp ağlamış olmalı. Esnafın derdiyle dertlenip, fakirin fukaranın gözüyle bakıp görebilmeli.
Bunlar basit gibi görünse de, bana göre çok önemli detaylar ve ayrıntılar. Erzurum’da bugün ve geçmişte belediye başkanlığı yapmış isimlere bir bakın, önce asıl meslekleri neymiş, onu araştırın, sonra da belediye başkanlığı yaptıkları dönemlere dikkat edin.
Emek vermiş, çalışmış, hizmet üretmiş isimlerin aslında birer teknik adam olduklarını göreceksiniz.
Çünkü bu şehirde öğretmenden belediye başkanı gördük, akademisyenden belediye başkanı gördük, gördük ha gördük. Hiç kimse ölmemiş, Erzurum da bir yere kaçmamış, bir onlara bakın, bir yaptıklarına bakın.
İşte o zaman benim ne demek istediğini çok iyi anlayacaksınız.